| "Üzgünüm, Hugh'un, torunun Mary hakkında alçakça bir hikaye duyduğunu söylemek zorundayım. " | Open Subtitles | أنا آسفة لأن عليّ إخباركِ بأن "هيو" قد سَمِع قصة حقيرة عن حفيدتكِ "ماري" |
| Hayır, torunun olamaz. | Open Subtitles | لا, ليست حفيدتكِ |
| Sen bir aptalsın! torunun da sana çekmiş | Open Subtitles | أنكِ حمقاء, و حفيدتكِ مثلكِ |
| Fakat torununuz... görünüşe göre onu görebiliyor. | Open Subtitles | ... ولكن حفيدتكِ يبدو بأنها قادرة على رؤيته |
| Bakıyorum, torununuz da gelmiş. | Open Subtitles | -صباح الخير . أرى أنكِ قد أحضرتِ حفيدتكِ معكِ. |
| Bunu yaparsan torununu ulusal kanalda sömürmene izin veririm. | Open Subtitles | أفعلى هذا,وسوف أجعلكِ تستغلين حفيدتكِ على التلفاز القومى |
| torunun Emily'yi görebilmeni isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو تمكنتِ من رؤية حفيدتكِ (إيملي). |
| torunun Emily'yi görebilmeni isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو تمكنتِ من رؤية حفيدتكِ (إيملي). |
| Bu Kaylee torunun, bir nevi. Al. | Open Subtitles | هذه (كايلي) , حفيدتكِ , نوعاً ما خذيها |
| Albay'ı aldattı ve Carmen senin gerçek torunun değil. | Open Subtitles | -أليسيا) تحاول قتلكِ) . {\pos(192,220)} خانت العقيد، و(كارمن)... {\pos(192,220)} ليست حفيدتكِ الشرعية. |
| Senin torunun. | Open Subtitles | حفيدتكِ. |
| torununuz size kefil olmuş, belki onunla kalabilirsiniz. | Open Subtitles | - يمكنكِ الذهاب إلى حفيدتكِ .. |
| torununuz size kefil olmuş, belki onunla kalabilirsiniz. | Open Subtitles | - يمكنكِ الذهاب إلى حفيدتكِ .. |
| Ya da torununuz bilye yuttuğu için hastaneye götürdüğünüzde favori TV programınızın kaydını açmanız da kriz olarak sayılabilir. | Open Subtitles | أو عندما تقوم حفيدتكِ بإبتلاعِ ...كرةٍ زجاجية وفور وصولك للمستشفى تذكرتَ ...أنَّك قد نسيت تسجيل عرضك التلفزيوني المفضل مسلسل (العظام) بونز |
| torununu güvene almama Nick yardım etti. | Open Subtitles | "نيك" ساعد على إبقاء حفيدتكِ آمنة. |