"حقيبة في" - Traduction Arabe en Turc

    • bir çanta
        
    • çantası
        
    • çantamda bulundururum
        
    Gecenin bu saatinde kim elinde para dolu bir çanta taşır? Open Subtitles من قد يحمل أموالا كهذه في حقيبة في منتصف الليل؟
    Bu odada illaki uygun bir çanta vardır. Open Subtitles لا بد وأنه هنالك حقيبة في مكان ما في هذه الغرفة
    Bex, bu odada bir yerlerde, bir çanta olması lazım. Open Subtitles لا بد وأنه هنالك حقيبة في مكان ما في هذه الغرفة
    Bir de, Paris'te doküman çantası ve... ..şemsiye taşıyamazsın. Open Subtitles وشيء آخر، لاتحمل حقيبة في باريس ولا تحمل مظلة، هذه القوانين
    Daima çantamda bulundururum. Open Subtitles إبقِ دائماً حقيبة في متناول يدي
    Dışarıda bir yerlerde bir çanta var ve Allah bilir içinde neler var. Open Subtitles حسناً,هُنـاك حقيبة في الخارج الله وحده يعلم مالذي يوجد داخلها
    Saat 1.50'de elinde bir çanta varken, 2.40'da yok. Open Subtitles كان يحمل حقيبة في الساعة 1: 50 ولكنها اختفت في الساعة 2: 40.
    Bu sabah eve gittiğimde, mutfakta bir çanta vardı. Open Subtitles عندما حضرت هذا الصباح كان هناك حقيبة في المطبخ
    Kafamın tepesinde bir çanta taşıyamam. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أضع حقيبة في رأسي.
    Tarmac'ta. Oradayım. Tuvalette asma tavana bir çanta sakladı. Open Subtitles وقد كان يخفي حقيبة في أحد حمامات الملهى
    Ama biz arabada böyle bir çanta bulamadık. Open Subtitles ولكن لم نجد أي حقيبة في السيارة
    Rutin bir trafik çevirmesinde durduruldu, ve bagajında suç sayılacak miktarda... kokain dolu bir çanta vardır. Open Subtitles كانت واقفة بسيارتها عند توقف مروري روتيني، وكان ثمة حقيبة في صندوق السيارة فيها كم كاف من الكوكايين لإلقاء القبض عليها بتهمة نية التوزيع
    Arabaya bir çanta koyuyorsunuz. Open Subtitles أنت تضع حقيبة في السيارة ..
    Arabada bir çanta var. Open Subtitles هناك حقيبة في الشاحنة
    Arka koltukta bir çanta var. Open Subtitles هناك حقيبة في المقعد الخلفي
    Aracınızda ayrıca bir çanta buldular içinde pasaportunuz ve Pekin'e bir uçak bileti vardı. Open Subtitles ووجدوا أيضاً حقيبة في سيارتك (وجواز سفرك وتذكرة طائرة إلى (بكين رتبت لكل شيء
    Odamda bir evrak çantası var. Yarın onu al. Open Subtitles توجد حقيبة في غرفتي ، اجلبها غداً و خذها للغرفة 2412
    Bu sabah evden çıkarken elinde çantası olduğundan kesinlikle emin olduğunu söyledi. Open Subtitles وكانت متأكّدة أنّه غادر الشقة هذا الصباح ومعه حقيبة في يده.
    Sonra da çalıntı bir aracın içerisinde spor çantası bırakıyor, biz bulalım diye mi? Open Subtitles وبعد ذلك يترك حقيبة في سيّارة مسروقة لكي نجدها؟
    Daima çantamda bulundururum. Open Subtitles إبقِ دائماً حقيبة في متناول يدي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus