"حكومته" - Traduction Arabe en Turc

    • hükümeti
        
    • hükümetine
        
    • hükümet
        
    • hükümetin
        
    • hükûmetinin
        
    • hükümetince
        
    • hükümetinde
        
    • güvenilirsizliğiydi
        
    • hükümetini
        
    Uygun ve yerinde olduğunu düşündüğü şekilde hükümeti yönetebilen abim bunlardan birisi. Open Subtitles الأمر يتعلق بأخى أن يتمكن من إدارة حكومته بالشكل الذى يراه مناسباً
    İsrail hükümeti 50 bin Mısırlı' nın öldüğü... ve daha çok ölü olabileceğinden korkulan... Open Subtitles نفى السفير الأسرائيلى مسئولية حكومته عن كارثة خزان أسوان و التى أودت بأرواح حوالى أكثر من 50.000 مصرى
    Solcularca öldürülmesi hem Zim'in hükümetine hem de benimkine yaşamasından daha fazla yarar sağlar. Open Subtitles مقتل زيم بأيدى اليسار يخدم حكومته و حكومتى افضل من وجود زيم حيا
    İşverenim, hükümet adına bu belgeleri satın almaya çalıştı. Open Subtitles وقد طلبوا من رئيسى ان يعيدها ولو بالشراء من السارق ليعيدها لصالح حكومته ,لأنه دبلوماسى لبلده
    hükümetin ekonomi politikalarında çok etkili ve sözü geçen biri. Open Subtitles إنّه مُؤثر جداً في تشكيل سياسة حكومته الإقتصاديّة.
    Faisal'ın bize hükûmetinin Suriye ve IŞİD konusunda ne yapacağını söylemesine ihtiyacımız var, değil mi? Open Subtitles نحتاجُ أن يخبرنا فيصل ماذا ستفعل حكومته بشأن "سوريا"، والدولة الإسلامية في ليبيا
    Belki de senatörün kendi hükümetince izlendiğini bilmesini istemiyorlardır. Open Subtitles ربما لا يريدون أن يجعولا السيناتور يعلم أن حكومته تراقبه
    Fakat başında, koalisyon hükümetinde, iki kıskanç rakip, büyük adam, dış Parlamentodan getirilmişti. Open Subtitles لكنه كانت أمامه فى حكومته الائتلافيه عقبتنان فى شكل وزيران منافسان له أتى بهم هو نفسه من خارج الدائره البرلمانيه
    Ama aynı zamanda da kayıt tutma konusundaki adı çıkmış güvenilirsizliğiydi. Open Subtitles لكن هوَ معروف أن حكومته سيّئة فيحفظالسجلات.
    Bence, herhangi bir iyi vatandaş, hükümeti bu iş üzerinde çalışıyor diye mutlu olur. Open Subtitles أعتقد بأن أي مواطن جيد سيكون شاكراً لأن حكومته كانت تعمل على هذا
    Biliyor ki hükümeti yalnızca kendi uzmanlarının vereceği garantiyi kabul eder. Open Subtitles إنه يعرف أن حكومته سوف تستمع لضمانات علمائهم فقط
    Şu an ihtiyacımız olan en son şey senin onu ve hükümeti devirmeye çalışman. Open Subtitles أخر شيء يحتاجه أي شخص هو محاولتك لأسقاطه هو و حكومته
    Eğer Bond dün gece senin aceleciliğin sonucu ölmüş olsaydı, hükümeti, malum bombaların burada olduğunu bilecekti. Open Subtitles لكانت حكومته تأكدت بشكل قاطع ... . . أن القنابل هنا
    Eğer bu Çinli ajan elindeki alt devre panosunu hükümetine ulaştırırsa bütün Rus savunma sistemleri düşer. Open Subtitles لو استطاع عميل الصينيين ايصال اللوحة الالكترونية إلي حكومته فإن نظام الدفاع الروسي بمجمله سيتمّ فضحه
    Kendi hükümetine sırt çevirmesini sağlayacak bir bilgiye ulaştık. Open Subtitles طوّرنا معلومات من شأنها كشفه أمام حكومته أدلّة على الفساد البالغ
    Misir Krali Faruk askerlerini hükümet tavsiyesi ile savasa göndermisti. Open Subtitles ملك مصر "فاروق" أرسل رجاله لشنّ حرب ضدّ نصيحة حكومته
    hükümet otopsiyi kendi doktorlarının yapmasını istiyor. Open Subtitles تريد حكومته من أطبائها أن يقوموا بتشريح الجثة
    Mesaj iletmek için hükümetin atadığı avukata bile güvenemeyiz. Open Subtitles لا يُمكننا حتى الوثوق في المُحامي الذي عينته حكومته لإيصال رسالة.
    hükümetin yeniden birleşmesi için desteklenşyor Open Subtitles مؤيداً لتوحيد حكومته
    Faisal'ın Iosava'yı enselemesine ve hükûmetinin Suriye ve IŞİD konusunda ne yapacağını söylemesine ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن بحاجة فيصل إلى مسمار losava وليقول لنا ما حكومته ذاهب الى القيام به حيال سوريا وISIL.
    Bu yakışıklı kendi hükümetince reddedilmiş ve Sam amcaya düşmanlığı çok yerde belgelenmiş. Open Subtitles و هذا الرجل قد تنصلت منه حكومته نفسها و لديه كراهية شديدة (لكل ما يتعلق بـ(الولايات المتحدة
    O savaşmadan vazgeçiyor. Ama kendi hükümetinde bile buna razı olmayan bir sürü insan var. Open Subtitles لكن يوجد الكثير من الأشخاص في حكومته لا يرغبون بفعل ذلك
    Ama aynı zamanda da kayıt tutma konusundaki adı çıkmış güvenilirsizliğiydi. Open Subtitles لكن هوَ معروف أن حكومته سيّئة فيحفظالسجلات.
    David'in fakirler için çalışmayı isteyerek hükümetini geliştirmek şeklinde büyük bir görevi var. TED مهمة ديفيد الكبرى هي العمل لصالح الفقراء وتحسين حكومته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus