| Geoffrey Arthur'un öyküsüne Kelt ozan Myrrdin'den yola çıkarak Merlin adında bir yol gösterici bilge bile ekledi. | TED | حتى إن جيفري أضاف مستشارًا حكيمًا يدعى مرلين، نسبةً إلى الشاعر السلتي مردين، إلى قصة آرثر. |
| Arama motorları sorularınıza cevap vermede ustalar. Fakat bilge bir rehber sormanız gereken asıl soruyu bulmanızı sağlayabilir. | TED | إن محركات البحث ذكية في منحك الإجابة، ولكن ناصحًا حكيمًا وذكيًّا، قادر على منحك السؤال الصحيح. |
| Lütfen aç vatandaşları dinleyen bilge bir kral olun! | Open Subtitles | أرجوك كُن ملكًا حكيمًا يُصغي لصوت الجياع. |
| Bu yüzden Praetor arkadaşına saygı göstermek şüpheleri silmek yolunda akıllıca bir adım olur. | Open Subtitles | سيكون أمرًا حكيمًا إظهار الاحترام لقاضِ زميل في سبيل إيقاف هكذا شك. |
| Tamam. Şimdi anlaşıldı. Oda değiştirmek akıllıca olmuş. | Open Subtitles | فهمتُ الآن ما حدث، كان قرارًا حكيمًا تبديل الغرفِ. |
| Danny, Candace'in özel işlerine karışmayarak akıllılık etti. | Open Subtitles | داني كان حكيمًا عندما أبتعد عن علاقات كانديس الشخصية |
| Tüm adayların en uygun olanı. Çok bilge görünüyordu. | Open Subtitles | أكثر الكرادلة تأهيلًا، يبدو حكيمًا للغاية |
| Büyükbabam her ne kadar bilge ve yüce olsa da her şeyi anlama kapasitesine sahip değildi. | Open Subtitles | جدي، كان حكيمًا وكان عظيمًا، ولكنه لم يكن يُدرك كل شيء. |
| Kim bilge ama şaşkın, ılımlı ama öfkeli, sadık ama tarafsız... olabilir ki aynı anda? | Open Subtitles | من يستطيع أن يكون حكيمًا ، مدهشًا ... معتدلاً ، غاضبًا . مخلصًا ، وعلى طبيعته في وقت واحد ؟ |
| Ama bir gün bilge olmayı umuyorum. | Open Subtitles | ولكن يومًا ما أتمنى أن أكون حكيمًا. |
| Şimdi de beni teoloji doktoru yaptılar ve bu eğitimin beni bilge yaptığına inanmamı istiyorlar. | Open Subtitles | وهم يغرونني بأن أؤمن بأن هذا الروب... سيجعلني حكيمًا... . |
| "O bilgece yürüyüşleri ile bilge yetiştirir. | Open Subtitles | "هو الذي يمشي مع الحكماء ينمو حكيمًا. |
| Bob 8 saat boyunca bilge ve soylu bir Kral oldun. | Open Subtitles | (بوب)، كنت ملك حكيمًا ونبيل لثمانية ساعات فقط. |
| - Ki bu kimse için akıllıca olmaz. | Open Subtitles | والذي لن يكون قرارًا حكيمًا لأي أحد بالطبع |
| Ama şu anki durumu göz önüne alınca bu akıllıca görünüyor. | Open Subtitles | اعتبارًا بالموقف الحاليّ، أرى ذلك حكيمًا جدًا. |
| Tabii bence akıllıca bir kariyer seçimi. | Open Subtitles | وأضيف بأنّه كان خيارًا مهنيًّا حكيمًا |
| Bunun akıllıca olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ هذا ليس عملًا حكيمًا |
| Sam'in ruhunu geri getirmenin akıllıca olacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن استعادة روح (سام) أمرًا حكيمًا |
| akıllıca. | Open Subtitles | حكيمًا. |
| Onu buraya getirmekle akıllılık etmişsin Burke. | Open Subtitles | كنت حكيمًا باحضارها، (بورك). |
| Onu buraya getirmekle akıllılık etmişsin Burke. | Open Subtitles | كنت حكيمًا باحضارها، (بورك). |