| Öyleyse banyomu yaptıktan sonra, savaşa hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | . إذاً , يتوجب علي الإستعداد للقتال . بعد حمامي |
| Belki sonra ana banyomu boyarsın. | Open Subtitles | ربما يمكنك طلاء حمامي الرئيسي المرة القادمة |
| banyomda aşırı dozdan baygın yatan kızlardan, ipucu almak pek hoşuma gitmez. | Open Subtitles | لا أقدر الحصول على معلومات من فتيات تعاطين جرعة زائدة في حمامي |
| Eve gelip yemeğimi yemek, banyo yapmak ve giyinip dışarı çıkmak isterim. | Open Subtitles | أنا أحب أن آتي للمنزل,أتناول وجبتي, آخذ حمامي,أبدل ثيابي وأخرج. |
| Artık kendi banyoma da mı giremiyorum yoksa? | Open Subtitles | ألم يعد من المسموح لي أن أكون في حمامي الخاص ؟ |
| İş dönüşü eski banyomdan küçük bir eve geliyorum. | Open Subtitles | واعود الى شقة اصغر من حمامي القديم |
| banyom bitti, çıkmak üzereyim, ve sol elimle kendimi destekliyorum 45 derecelik açıyla kalkıyorum ve kayıyorum... elime gelen ilk şeyi tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إنتهى حمامي وسوف أخرج فأجهز نفسي بيدي اليسرى وأقوم بزاوية 45 درجة |
| Bu sabah banyoya bile gelmişlerdi. Çok iyi zaman geçirdik gerçi. | Open Subtitles | لقد كانوا في حمامي هذا الصباح، استمتعت بوقتي جدًّا معهم أيضًا. |
| Eğer orada ölürsen tuvaletimi paylaşmana izin veririm. | Open Subtitles | إذا مت بأسفل هنا أرحب بك فى مشاركة حمامي |
| banyomu kullanan polisin ceset kokusuna bu denli aşina olması benim hatam değil. | Open Subtitles | إنه ليس خطأي أن الشرطي الذي استعمل حمامي كان متعودا على رائحة الجثث المتعفنة |
| Odası boyanırken kendisine banyomu kullanabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | قلت انها تستطيع استخدام حمامي , عندما كان حمامها يُصبغ |
| Boş laf. banyomu boyattırıyorum. | Open Subtitles | هراء, هراء سوف أحصل على حمامي مطلياً |
| Saçını bugün benim banyomda kestiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنه حلق شعره على مغسلة حمامي اليوم؟ |
| Gerçek şu ki banyomda 2 lavabo olacak ve diğer lavabo bana kendimi kötü hissettirecek | Open Subtitles | الحقيقة، في حمامي الخاص الحالي لدي حمامين.. وفي بعض الأحيان الحمام الآخر يثير حفيظتي |
| Yarın banyo günüm. | Open Subtitles | لا عليك فان موعد حمامي الأسبوعي سيكون غداً |
| Şimdi artık tescilli hemşireyim ve bu banyo da yarım saat öncesine kadar benimdi. | Open Subtitles | انا ممرضه و هذا ما اقوم به و هذا كان حمامي منذ نصف ساعه |
| Öyleyse neden banyoma gelip beni FBI'ın eski amiriyle ilgili uyarıyorsun? | Open Subtitles | اذا, لماذا انت في حمامي تحذرني من الرئيس السابق لمكتب التحقيقات ربما يسبب المتاعب؟ |
| Eve döndüğümüzde, banyomdan sonra, o gün müzede gördüğümüz şeyleri tekrarlardı bana. | Open Subtitles | -بعد عودتنا إلي المنزل بعد حمامي , تحدثت... . -عن كل شيء مختلف رأيناه في المتحف و... |
| Bu arada, burası benim banyom. Sakın oraya girme. | Open Subtitles | بالمناسبة لقد نسيت , لا تذهب إلى حمامي أبداً |
| Annem de banyoya dadı kamerası koydu, içeride çok uzun kalıyormuşum. | Open Subtitles | وضعت أمي كاميرا للجليسة في حمامنا قالت إن حمامي كان يستغرق وقتاً طويلاً جداً |
| Sonra tuvaletimi yapıp, duş alıp traş olacağım. | Open Subtitles | ثمّ سأدخل الحمام لأتغوّط وآخذ حمامي وأحلق |
| duş almaya, tabii leş gibi kokan Başçavuşun bir itirazı yoksa. | Open Subtitles | لآخذ حمامي لو ان الرقيب الاول النتن لا اعتراضات لديه |
| Motelde banyoda saklıyordum. Bayat pizza ile besledim. | Open Subtitles | أحتفظ به في حمامي في النزل أطعمه البيتزا القديمة |
| Özel tuvaletimde kim var? | Open Subtitles | من بداخل حمامي الخاص؟ |
| Ben duştan çıkana kadar bekleyemedin mi? | Open Subtitles | ألم تستطع الإنتظار حتى أنتهي من حمامي ؟ |
| Bu kadar eve girip çıkan biriyim ama kendi banyomun zeminini yeteri kadar iyi bilmiyormuşum demek ki. | Open Subtitles | لشخص ذهب لألاف البيوت قد تعتقدين أني أعرف بيتي الخاص بما يكفي حتى لا أتعثر فوق ميزان حمامي |
| duşum çalışmıyor adamım. | Open Subtitles | حمامي مُعطَّل يا رجُل |
| Stuart, duşumda kim var? | Open Subtitles | ستيوارت , من يوجد في حمامي ؟ |