| Dünya üzerinde pek çok ülkeyle avlanıyoruz bunu yaparkende dev tunaların içine elektronik bilgisayarlar koyuyoruz. | TED | قمنا بالصيد مع أمم كثيرة حول العالم في مجهود أساساً وضع حواسب الكترونية داخل التونة العملاقة |
| Ama yeni ve daha güçlü bilgisayarlar, ile birlikte, Astroloji size geleceği gösterebilir. | Open Subtitles | لكن مع حواسب جديدة أكثر قوة، يرينا علم التنجيم المستقبل |
| İlk işleri genelde kiralık bir kamyondan bilgisayarlar indirmek olsa da... | Open Subtitles | على الرغم من ان أولى مهامهم كانت تفريغ شاحنة من حمولة حواسب |
| Sistemime girdi ve CD'yi işteki bilgisayarlardan birine takmamı istiyor. | Open Subtitles | لقد دخل في نظامي و يريدني أن أضع هذه الاسطوانة في أحد حواسب العمل |
| Sistemime girdi ve CD'yi işteki bilgisayarlardan birine takmamı istiyor. | Open Subtitles | لقد دخل في نظامي و يريدني أن أضع هذه الاسطوانة في أحد حواسب العمل |
| İnsanlar aptal bilgisayarlar olmadan önce de yollarını bulabiliyorlardı. | Open Subtitles | كان الناس يعرفون أين يذهبون منذ الأمد بدون حواسب آلية |
| Yani şimdi GD'yi yapay zekalı bilgisayarlar yönetiyor ve insanlar buna bir şey demiyorlar mı? | Open Subtitles | إذن حواسب الذكاء الصناعي ، يديرون جلوبال دينامك والناس موافقون على هذا حقاً ؟ |
| Bunu şaşırtıcı bir dizi malzemeye uyarlayabiliriz, tıp, modern kıyafetler, dizüstü bilgisayarlar ve bunlar gibi bir sürü şey. | TED | يمكننا تحويله إلى عدد مبهر من المواد، أدوية ، أو ملابس عصرية، حواسب شخصية ، مجموعة واسعة من الأشياء المختلفة . |