| Saldırı sırasında bir koridor çöktüğünde mahsur kaldılar. | Open Subtitles | كانوا قد حوصروا اثناء الهجوم عندما انهارت الغرف |
| Bir hafta falan ormanda mahsur kalmışlar. | Open Subtitles | أنهم حوصروا في الغابة لما يقارب الأسبوع. |
| Bu strateji Filipinliler'in ve Bataan'da tuzağa düşenlerin kaderini belirler. | Open Subtitles | هذه الإستراتيجية أقرّت مصير الفلبينيون بفعالية والرجال حوصروا في باتان |
| Ordularımızdan ikisi de Yunanistan'a gidince tuzağa düşecekler. | Open Subtitles | وبالتالى عندما يصل جيشنا معاً إلى اليونان . سيكونوا قد حوصروا |
| Orada kısılıp kaldılar. | Open Subtitles | يجب أن يكون فظيع لهم. أولئك الرجال حوصروا هناك. |
| Bağlantıyı kestiler ve kuşatıldılar. | Open Subtitles | هم انعزلوا فقط و حوصروا . |
| Köprü üzerinde yakalanmışlar ve nehre sürüklenmişler. | Open Subtitles | لقد حوصروا في الكوبري أسفل طريق (باريش) وغرقوا في النهر |
| - Hayır, onlar mahsur kaldılar. Bir çıkış yolu bulmuş olmalılar. | Open Subtitles | لا، إذا كانوا قد حوصروا فلا بد وأنهم وجدوا مخرجاً |
| Kış geldi ve Donner Grubu dağlarda mahsur kalıp ve birbirlerini yediler. | Open Subtitles | أتى الشتاء و حزب دونر حوصروا بين الجبال وأكلوا بعضهم البعض ليتناقش الجميع |
| Kurbanlar caddeden 35 kat yukarıda mahsur kalmışlar ve kaçacak tek bir yöne sahipler. | Open Subtitles | الضحايا الذين حوصروا 35 طابقا فوق الشارع كان الطريق الوحيد للهروب . |
| tuzağa düştüler. | Open Subtitles | مضحك ، لقد حوصروا |
| Onlar artık elimizde, tuzağa düştüler. | Open Subtitles | ! لقد امسكنا بهم! لقد حوصروا |
| Orada kısılıp kaldılar. | Open Subtitles | أولئك الرجال حوصروا هناك. |
| Bağlantıyı kestiler ve kuşatıldılar. | Open Subtitles | هم انعزلوا فقط و حوصروا . |
| Birlikte yangına yakalanmışlar | Open Subtitles | ولقد حوصروا معاً في الحريق |