| ...Tek farkı ben ayağımı iki pabuca sokunca kocanın hayatını kurtarıyorum! | Open Subtitles | ماعدا بعد أن ارتديت سروالي، أنقذت حياة زوجك |
| Nerede olduğunu söylemek zorundasın. kocanın hayatını kurtardım. | Open Subtitles | يجب أن تخبريني عن مكانها لقد أنقذت حياة زوجك |
| Bu kocanın hayatını kurtarmak için verdiğin anlık karara benzemez. | Open Subtitles | هذه ليست عن قابليتـُـك لتـُـقرري في ثانية واحدة أن تحمي حياة زوجك |
| Bildiğiniz gibi, doktorlar kocanızın hayatını kurtarmak için her şeyi yaptılar, ama eşiniz beyin etkinliği göstermiyor. | Open Subtitles | كما تعرفين الأطباء عملوا كلّ شيء يستطيعونه لإنقاذ حياة زوجك لكنّه لم يبدي نشاطا في الدماغ |
| Bölgeye en iyi adamlarımızı yolladık ve kocanızın hayatını kurtarmak için ellerinden geleni yapacaklar. | Open Subtitles | أفضل رجالنا متواجدون بالميدان وسيفعلون كل ما باستطاعتهم لإنقاذ حياة زوجك |
| Bu adamlardan biri kocanızın hayatını sonlandırdı. | Open Subtitles | أحد هذا الأشخاص أنهى حياة زوجك |
| Şimdi, tüm bu suçları itiraf etmeye hazırsan, kocanın hayatını kurtarabilirsin. | Open Subtitles | والآن، إذا كنتِ مستعدة ...للإجابة على جرائمك بإمكانك إنقاذ حياة زوجك |
| Şimdi, işlediğin suçların cezasına hazırsan, kocanın hayatını kurtarabilirsin. | Open Subtitles | والآن، إن كنت مستعدة لدفع ثمن جرائمك يمكنك إنقاذ حياة زوجك هل أنت مهتمة بذلك؟ |
| kocanızın hayatını bağışlayamam. | Open Subtitles | لا اقدر ان ادخر حياة زوجك |
| Belki de kocanızın hayatını kurtardı. | Open Subtitles | ربما أنقذت للتو حياة زوجك |