| Davamız için savaşmayı istiyordum! Tüm hayatımı ona feda etmeyi istiyordum! | Open Subtitles | أريد الكفاح من أجل قضيّتنا، لقد كرّست حياتي بأسرها لهذا الغرض |
| Ben Tüm hayatımı senin için onlardan kaçarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي بأسرها هاربةً منهم لأجلكِ. |
| Tüm hayatımı seninle... | Open Subtitles | حياتي بأسرها لم تكن ذات قيمة من دونك |
| bütün hayatımı Sona'da geçirmeyi düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أخطّط أبداً لأن أمضي حياتي بأسرها في (سونا) |
| Sen. bütün hayatımı benden çaldın. | Open Subtitles | أنت سرقتِ حياتي بأسرها منّي. |
| hayatım boyunca, kendimi hiç bu kadar tatmin olmuş hissetmemiştim. | Open Subtitles | ويمكنك أن تتلفح بها وكأنها دَثار، في حياتي بأسرها لم أكن مبتهجة قطّ هكذا. |
| Tüm hayatımı burası belirledi. | Open Subtitles | تحدّد مصير حياتي بأسرها بسبب هذا المكان |
| Tüm hayatımı sana adadım. | Open Subtitles | لقد كرّست حياتي بأسرها لك |
| - Tüm hayatımı elimden aldın. | Open Subtitles | سلبت مني حياتي بأسرها |
| Kai benden Tüm hayatımı aldı. | Open Subtitles | إن (كاي) سلبني حياتي بأسرها. |
| Senin tek bir hatan... benim bütün hayatımı mahvetti! | Open Subtitles | -خطيئتك تلك .. قد دمّرت حياتي بأسرها! |
| O benim babam gibi, tek farkı hayatım boyunca babamın beni fark etmesine çalıştım. | Open Subtitles | إنّه مثل والدي، عدا أنّي أمضيتُ حياتي بأسرها محاولة لفت نظر والدي لي |
| hayatım boyunca onlara neler olduğunu düşündüm durdum. | Open Subtitles | قضيت حياتي بأسرها أتساءل عمّا حاق بهما. |
| Bu açıklama için bütün hayatım boyunca bekledim. | Open Subtitles | انتظرت هذا التفسير حياتي بأسرها |