| Kanlı havlu ve günlüğün sayfalarını bulduğum yer. | Open Subtitles | هناك حيث وجدت المنشفة الملطخة بالدم وصفحات المذكرات. |
| Biliyorsunuz ki, burası ilk gerçek aşkımı bulduğum yer, yani basketbol. | Open Subtitles | انت تعرفى ، هنا حيث وجدت حبى الاول والذى كان كره السله |
| İşte kendimi bulduğum yer. | Open Subtitles | لكي حيث وجدت نفسي. |
| Bunu bulduğum yere bırakırız onu. Bana yardım et. | Open Subtitles | سنتخلص منها حيث وجدت هذا ساعدنى |
| Cesetlerin bulunduğu yer. | Open Subtitles | كان لديه مكتب الحجر الصحي هناك حيث وجدت الأجسام |
| Kan tanesini, parmak izini ve tuhaf dairesel çimen kalıpları bulduğum yerden elli adım uzakta. | Open Subtitles | 50 قدما من حيث وجدت قطرة دم واحدة، آثار أقدام و نمط ديفت دائري غريب. |
| Fosili bulduğum yer burası.. | Open Subtitles | هذا هو حيث وجدت الأحفوره |
| Orası broşu bulduğum yer! | Open Subtitles | هناك حيث وجدت دبوس الملك |
| Burası kovanları bulduğum yer. | Open Subtitles | ،هنا حيث وجدت غلاف الرصاصة |
| Burası Tamsin'i bulduğum yer. | Open Subtitles | "هنا حيث وجدت "تامزين |
| Beni bu kitabı bulduğum yere götürdü. | Open Subtitles | لقد قادني. إلى المكان حيث وجدت الكتاب. |
| İşte o zaman Nanda Parbat'a, yeni amacımı bulduğum yere gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | عندها ذهبت إلى مدينة (ناندا باربات) حيث وجدت غايتي الجديدة |
| Bir sürü ekin çemberinin bulunduğu yer. | Open Subtitles | حيث وجدت معظم دوائر المحاصيل؟ |
| Cesedin bulunduğu yer ile ev arasındaki alanda siyah bir ciple ilgili hiçbir şey bulunamadı. | Open Subtitles | لا توجد صور من مراقبة المرور لأيّ سيّارة دفع رباعيّ سوداء بين منزل (إيلين) والمقبرة حيث وجدت جثّتها |
| Sam, seni bulduğum yerden fazla uzakta değiliz. | Open Subtitles | أنت تعرف، وسام، ونحن لسنا بعيدا جدا من حيث وجدت لك. |