| Haifa Üniversitesi, tıbbi palyaçoluk üstüne resmi bir lisans programı sunuyor. | TED | تٌقدم جامعة حيفا برنامجًا رسميًا للحصول على درجة جامعية في عمل المهرج الطبي. |
| John Clark Haifa'da bombayı satan adamı bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | جون كلارك في حيفا الآن يحاول إيجاد تاجر الأسلحة |
| Haifa caddesinde ışıkların hemen yanındaki benzin istasyonunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تعرف عن محطة تعبئة الوقود الواقعة في شارع حيفا بجانب الأضواء؟ |
| Beyrut Ortadoğu'nun Paris'iyse, Hayfa da Roma'sı olsun istiyoruz. | Open Subtitles | نحبّ التفكير بإن كانت بيروت هي باريس الشرق الأوسط, بمقدور مدينة حيفا ان تكون روما |
| Hatta Akdeniz üzerinde bugünki İsrail olan Hayfa'ya uğrayan bir bölümü de vardı. | TED | حتي إنه كانت هناك خطة لفرع إلي حيفا فيما تطل إسرائيل اليوم , على البحر المتوسط . |
| Açik denizde durdurulduk ve sonra Hayfa'ya getirildik. | Open Subtitles | نحن اُوقّفنا فى عرض البحر "وبعد ذلك تم جلبنا إلى "حيفا |
| 14'ünde olacak diye planlamıştık, ancak görünen o ki 13'ünde Haifa'ya demir atacağız, | Open Subtitles | كان من المفترض اقامتها في الرابع عشر من الشهر و لكن يبدو أننا سنرسو في "حيفا" في اليوم الثالث عشر |
| Haifa'daki Bagimsizlik Camii'nde Filistinliler savasa hazir bekliyordu. | Open Subtitles | "في مسجد "الإستقلال" في "حيفا الفلسطينيون كانوا مستعدّون للمحاربة |
| Bir hafta önce Haifa'yı terk etti. | Open Subtitles | ترك حيفا قبل إسبوع |
| John Clark dün Haifa'daydı. | Open Subtitles | جون كلارك كان في حيفا أمس |
| Oğlumuz Shlomo Haifa'daki kolektif çiftlikte çalışıyor. Ona kreplach yaptırıyoruz. | Open Subtitles | ابننا (شلومو) يعمل في مزرعة جماعية في (حيفا) ، سنأخذ له بعض كرات اللحم |
| Bensiz, Haifa Caddesi'ndeki bir elektrik direğinde sallanıyor olurdun. | Open Subtitles | بدوني، أنت ستُُعلق، *في عمود كهرباء لعين في (*شارع حيفا). (شارع يقع بالقرب من القصر الجمهوري الخاص بصدام*). |
| David Haifa'da ki Rothschild Hastanesi'ni aradı. | Open Subtitles | تواصل (ديفيد) مع مستشفى (روتشيلد) في (حيفا) |
| LeTla Haifa'ya gitmemiş olsaydı, orada ben yaşıyor olacaktım. | Open Subtitles | إذا لم تقومي بالولادة في (حيفا) سأكون الآخر الذي يعيش بالجهة الاخرى. |
| Haifa'da benden daha iyi iş çıkardı. | Open Subtitles | إنه يقوم بأفضل مما قمت به في "حيفا" |
| Hayfa'nın dışında çektiğim resimlerle daha da güzel olacak. | Open Subtitles | ستتوافق مع الصور التي أخذتها خارج "حيفا" |
| Hayfa'dan bir dostum düşmanı değil kendisini, İsrail'i değil, Filistin'i düşlediğini söyler. | Open Subtitles | لكن صديق لي في (حيفا) يقول . . أنه حين يحلم ، لا يحلم بالعدو لكن حول نفسه ، ليس حول إسرائيل، لكن حول فلسطين |
| - Evet. - Ailemi Hayfa'ya götürürdüm. | Open Subtitles | كنت معتادا على إصطحاب عائلتي إلى (حيفا). |
| Exodus 1947 daha sonra bir koruma esliginde Hayfa limanina giris yapti." | Open Subtitles | دخلت ميناء "حيفا" تحت المرافقة |
| Hayfa sahili lehçesi sezdim. | Open Subtitles | هل أستشعر بأثاراً لكِ على ساحل "حيفا" ؟ |
| Kızının Aralık ayında Hayfa'da olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن إبنتك كانت ب"حيفا" في ديسمبر |