| Doğru ama maalesef onları ara sıra kullanıyor. | Open Subtitles | صح لكن لسوء الحظ يطلقهم فقط من حينٍ لآخر. |
| Yani ara sıra alev alırlar, ama zamanı tamamen doğru gösterirler. | Open Subtitles | لذا يَشتعلونَ من حينٍ لآخر لَكن يبقى توقيتهم مثالي |
| Keşif grubu ana üsten çıkarken sessizleşiyor. Ve ara sıra durup ormanı dinliyor. | Open Subtitles | بينما يَتْركونَ منطقتَهم الرئيسيةَ، الدورية تذْهبُ بصمتُ،تَتوقّفُ للإستِماع من حينٍ لآخر |
| Ve biliyorsun, eğer istersen, zaman zaman orada kendinle oynayabilirsin. | Open Subtitles | اضِعْك في بيتِ الويبَ وأنت بتسرتني من حينٍ لآخر بتمصي |
| Politikacılar, savcılarla zaman zaman konuşurlar. | Open Subtitles | يتحدّث السّياسيّون عن النوّاب العامّون من حينٍ لآخر |
| Arada sırada bir şişe falan alırsan patronla aran daima iyi olur. | Open Subtitles | إهدائك له زُجاجة منه من حينٍ لآخر ستساعدك في الوصول لمكانة مرموقه بجانبه |
| Çünkü ara sıra elini kirletmeye gönüllü birinin peşindeyimdir hep. | Open Subtitles | لأنّي دائمًا ما أبحثُ عن رجلٍ مُستعدٍّ ليوسّخ يديه مِن حينٍ لآخر. |
| ara sıra da egzersiz yap. | Open Subtitles | حاولْ المُمَارَسَة من حينٍ لآخر. |
| - Aslında söylemek istediğim çok önemli değil ama havlaması çok sesli olmamasına rağmen ara sıra bizi uyandırıyor. | Open Subtitles | - في الواقع، أردت فقط أن أذكر، لذا هي لَيسَت قضية كبرى، لكن النِباح، من حينٍ لآخر يُوقظُنا. |
| Yatağın tertip edilişi döşeğin duruşu, içindeki ipliklerin düzenlenişi ara sıra bakımdan geçiril... | Open Subtitles | إنه بسبب طريقة تركيب الأسرة القديمة حيث كانت المفارش معلقة بمشابك في الحبال ... وهي من حينٍ لآخر |
| ara sıra beraber golf oynuyoruz. | Open Subtitles | نحن نَلعب الغولف سوية من حينٍ لآخر |
| ara sıra balığa çıkardık. | Open Subtitles | نذهب للصيد من حينٍ لآخر |
| Ayrıca sanki Massimo ile ben halen beraber yaşıyormuşuz gibi ara sıra sana ondan bahsediyorum. | Open Subtitles | أيضاً، أنا من حينٍ لآخر أتَكلّمَ معك عنه كما لو أنَّ (ماسيمو) وأنا ما زالنا نعِيشُ معاً |
| Tanrım, Miranda'nın tek söylediği ara sıra yarı-düzülebilir görünsen daha iyi olacağı. | Open Subtitles | يا إلهي ، كل ما تقوله (ميرندا) ربما سيكون من الرائع لو بَدوتِ جميلة من حينٍ لآخر |
| Tek bildiğim kızını erkek arkadaşı Sean Walker'ın, ara sıra ortaya çıktı. Bir FBI ajanıyla iletişim halinde. | Open Subtitles | جلّ ما أعرفه هو أنّ صديق ابنتك شون ووكر) ظهر من حينٍ لآخر) |
| Sadece zaman zaman neler kaçırdıklarını görmeleri gerekir. | Open Subtitles | فقط يحتاجون تذكيراً من حينٍ لآخر... بماذا يفوتهم. |
| Çünkü zaman zaman beni bile deli ettikleri oluyor. | Open Subtitles | لأنهما قد دفعاني للجنون من حينٍ لآخر |
| zaman zaman felaketler de oldu. | TED | و من حينٍ لآخر تحدث كوارث. |
| Arada sırada dinliyorsundur! | Open Subtitles | - بالتأكيد أنت يَجِبُ أَنْ تَستمعَ من حينٍ لآخر. |
| Arada sırada birazcık heyecanı seviyorum. | Open Subtitles | أحبُ بعض الإثارة من حينٍ لآخر |
| Böyle Arada sırada işime yarıyor. | Open Subtitles | -عملي يمنحني بضعة امتيازات من حينٍ لآخر . |