| Karnımda mesanem üzerinde oturup fonksiyonlarımı engelleyen iki kız yüzünden banyoda mahsur kaldım. | Open Subtitles | لقد حُبست بالحمام بسبب الفتاتين الجالستين على مثانتي، يوقفون وضيفتها |
| Erkekler tuvaletinde mahsur kaldım. Üzerimde de Örümcek Adam kostümü var. Seksiymiş. | Open Subtitles | لقد حُبست في حمامات الرجال وليس لدي سوى بدلة الرجل العنكبوت! |
| mahsur kaldım! | Open Subtitles | لقد حُبست |
| 5 yıl boyunca kilitli kaldığı yerde bir kere bile bizi suçlamadı. | Open Subtitles | ولم تورطنا اطلاقاً بالخمسة سنوات التي حُبست بها |
| 3 ay boyunca ocağın dibinde bir kasanın içinde kilitli kalmış biri olarak. | Open Subtitles | بعدما حُبست 3 أشهر بخزينة في قاع محجر. |
| Bir Rus hapishanesine tıkıldığımda umutsuzca orada çürümeme izin verdin. | Open Subtitles | عندما حُبست فى السجن الروسى ترطتينى أتعفن بدون أمل |
| Şimdi hatırladım seni. Birkaç yıl önce kodese tıkıldığımda oradaydın sen. | Open Subtitles | هكذا أعرفك، كنتِ في السجن عندما حُبست بضع سنوات! |
| Burada mahsur kaldım. | Open Subtitles | لقد حُبست |
| Yine de kilitli yaşayan ve neredeyse bugün öldürülen Jada oldu. | Open Subtitles | ومع ذلك (جادة) هي التي حُبست وكادت تُقتل اليوم. |
| Bir hapishanede 17 yıl kilitli kaldım. | Open Subtitles | لقد حُبست لـ17 سنة |