| Bu Çok yanlış ve kızına nasıl bir mesaj gönderdiğini düşündün mü? | Open Subtitles | انه امر خاطئ تماماً وهل حتى فكرتِ بخصوص اي رسالة تقومين بإرسالها الى ابنتك ؟ |
| Çok yanlış gittiğinin farkındaydım. | Open Subtitles | ستُدرك أنّكَ توجهتَ باتجاهٍ خاطئ تماماً |
| tamamen yanlış yoldan gidiyorsun. Tamamıyla yanlış yoldan gidiyorsun. | Open Subtitles | أنت تتقدم بهذا باتجاه خاطئ تماماً |
| Tamamıyla yanlış düşünce. | Open Subtitles | تفكير خاطئ تماماً |
| Ama bunların ötesinde, işkence tekniklerinin insanları korkutmak için kullanılması tamamen yanlış. | Open Subtitles | أن تذهب أبعد من هذا إلى أستخدام هذه الأساليب لأرهاب أبناء شعبك فهذا أمر خاطئ تماماً |
| Bence küçük kızlarla yatmak kesinlikle yanlış. | Open Subtitles | حسناً ، أظن أن النوم معَ الفتيات الصغيرات خاطئ تماماً |
| Çok yanlış bir yol izliyorsun. | Open Subtitles | أنت تتعامل مع الموقف بشكل خاطئ تماماً |
| Bu Çok yanlış bir şey. | Open Subtitles | يا صاح ، هذا خاطئ تماماً |
| Çok yanlış yapıyor. | Open Subtitles | هذا خاطئ تماماً |
| Evet biliyorum. Çok yanlış bir şey. | Open Subtitles | نعم، أعرف أن هذا خاطئ تماماً |
| Çok yanlış. | Open Subtitles | هذا خاطئ تماماً |
| Ne kadar acıklı. tamamen yanlış yapıyorsun. | Open Subtitles | يا للأسف، إنّكِ تفعلها على نحوٍ خاطئ تماماً. |
| O belgelerdeki, insanların 32 yıl önce yapılamazdı dediği her şey tamamen yanlış. | Open Subtitles | كل ماهو موجود في تلك المستندات والذي ينكر أولئك الناس امكانية حدوثه كما قلت أنت منذ 32 عاماً، خاطئ تماماً |
| Yanlış! Akciğerlerini çalıştırır. kesinlikle yanlış. | Open Subtitles | ورئتاك تعمل بشكل سليم - هذا خاطئ تماماً - |
| "bunu yapma bu kesinlikle yanlış" | Open Subtitles | "لا تفعلي ذلك فهو خاطئ تماماً" |