| Ayrıca bulaşıcı yani öldürmek için bu yöntemi seçmesi kendi için çok tehlikeli. | Open Subtitles | و هو ايضا معدى مما يشكل خطر كبير عليه لأختياره هذه الطريقة للقتل |
| Bu ormandan çıkmak zorundayız, çok büyük tehlike içindeyiz. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هذه الغابة نحن في خطر كبير |
| Sanırım büyük tehlikede. İpucu aramaya geldim. | Open Subtitles | أظن أنها في خطر كبير أتيت بحثاً عن أية أدلة |
| Bu mücadeleler dişilerin en güçlü erkekleri seçmelerine yardımcı olur, ama yavruları büyük tehlikeye sokarlar. | Open Subtitles | تساعد هذه المعارك الإناث بكل تأكيد على اختيار الذكر الأقوى ولكنها تجلب معها خطر كبير على الصغار |
| Korkarım Guillermo Cortez sadece bir başlangıçtı ve Elena da büyük bir tehlike altında. | Open Subtitles | أخاف أن موضوع جليرمو كورتيز كان مجرد البداية وان هناك خطر كبير وإلينا خطر كبير أيضاً |
| Ama kesin olan şu ki, Senatör içindesiniz Büyük bir tehlikenin. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد أيتها السيناتور أنك في خطر كبير |
| Ve mağaranın ötesinde hiç kimsenin geçemediği... ..çok tehlikeli olan... ..Sonsuz Tehlike Geçidi var. | Open Subtitles | هناك خطر كبير خارج الكهف خطر الملتهم الأبدى الذى لم يعبره رجل من قبل |
| - Bu çok tehlikeli, inan bana. - Tamam, dur biraz, ateşli piliç. | Open Subtitles | إنه خطر كبير ,صدقنى أنتظرى ,أيتها المثيرة |
| Diana, başka bir yol olmasını istiyorum, ama onun yeteneği çok tehlikeli, tehditkar. | Open Subtitles | دايانا... أتمنى لو كان هناك طريقة أخرى لكن قدرته خطر كبير |
| Bu arada, bir telefon görüşmesi yapmam lazım. büyük tehlike altında olan birisini tanıyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة، يجب أن أقوم بإتصال، أعرف أحداً في خطر كبير. |
| Ayrılmalısın. Tibet'ten ayrılman gerek, Kundun. Hayatın büyük tehlike altında. | Open Subtitles | يجب أن تغادر التبت حياتك فى خطر كبير |
| Shak'l ölmezse, şimdikinden daha büyük tehlike içinde olacaklar. | Open Subtitles | إذا لم يموت " شاكي "ِ سوف يكونوا فى خطر كبير عن الذى هم موجدين فية الأن |
| Eğer bana yardım etmezsen büyük tehlikede olacaksın Chai. | Open Subtitles | الأن شاهي أذا لم تساعدني ستكون في خطر كبير. |
| -Ağabeyim büyük tehlikede. | Open Subtitles | أحتاج إلى المساعدة بشدة أخى فى خطر كبير |
| Ve birden bu ayıların büyük tehlikede olduklarını anladım. | Open Subtitles | ,استنتجت أنها كانت في خطر كبير |
| Biliyorsun ki kaybedersen büyük tehlikeye girersin. | Open Subtitles | أنت تعرف إنك فى خطر كبير إذا تركت هذا |
| Yarınki "Romeo ve Juliet" oyunumuz büyük tehlikeye girdi. | Open Subtitles | لدينا افتتاح "روميو وجولييت" غدا هو في خطر كبير. |
| Eğer bana anlattıkları doğruysa, büyük bir tehlike içindesin. Tüh, kahretsin. - Tüh, kahretsin, hayır. | Open Subtitles | لو كان ما قاله صحيحاً فأنت فى خطر كبير أنه صديقى |
| Dünya'nın çok Büyük bir tehlikenin içinde olduğunu hissetti. | Open Subtitles | هي حست بأن العالم كان في خطر كبير |
| "...çocuk bakımı konusunda risk taşıdığına inanıyoruz. | Open Subtitles | هناك خطر كبير على الطفل ان منحت الوصاية |
| "Merhaba, hayatım, ölümcül bir tehlike altındasın. | Open Subtitles | مرحبا ً عزيزتي ، أنتِ في خطر كبير " " أراكِ الشهر القادم |
| Artan deniz seviyesi ve iklim değişiminden dolayı büyük risk altındalar. | TED | مجتمع في خطر كبير من ارتفاع منسوب مياه البحر وتغيّر المناخ. |
| Ama her yıl binlerce deri sırtlı su kaplumbağasının şansı böyle yaver gitmiyor, ve türün geleceği ciddi tehlike altında. | TED | ولكن ، كما تعلمون ، الآلاف من السلاحف كل سنة ليست محظوظة جدا ومستقبل هذا النوع في خطر كبير. |
| Çünkü hepimiz temyiz için burada sessizce beklerken çok şeyi riske atıyoruz. | Open Subtitles | لأن خطر كبير ينتتظرنا هنا وعلينا أن نستعد له بهدوء |
| Az önce NYPD'ndan, Kraliçe'ye karşı bir tehdit olduğu bilgisini aldım. | Open Subtitles | وردتني رساله للتو من المخابرات هناك خطر كبير على الملكه |
| Dünyayı kardan adamlarla fethedebileceğini düşünen bedensiz bir Zekâ pek tehlike arz edemez. | Open Subtitles | حَسناً، لا يُمكن أَن نَكون في خطر كبير مِن ذكاء بلا جسد يَعتقد بأنه يُمكِنه أَن يَغزو العالم برجال الثلج |