| Onların dans eden vücutları insanların dualarını tanrılara taşırdı ve tanrıların kararları, onlar aracılığıyla yeryüzüne ve insanlara ulaşırdı. | TED | وحملت أجسادهم الراقصة صلوات الناس إلى الألهة وإرادة الالهة تم تسليمها من خلالهم إلى الناس والأرض. |
| Onlar aracılığıyla, sana hala hayatta olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | من خلالهم ، أنا أريد أن أقول لك أنت لا تزال على قيد الحياة |
| Evet, ben yakında onlar aracılığıyla çalışır umuyoruz. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، أَتمنّى يَعْملونَ خلالهم قريباً. |
| - Konuşan Ood değil. Bir şey onun aracılığıyla konuşuyor. | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا بالأوود شئ ما يتحدث من خلالهم |
| Bugünlerde yürürken onların içinden geçebilirsin. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر أنت يُمْكِنُ أَنْ تمر خلالهم |
| Ayrıca düşmanlarım onlar aracılığıyla bana misilleme yapabilirler. | Open Subtitles | أعدائي للرد في وجهي من خلالهم. |
| Gücünü onlar aracılığıyla tüketirim. | Open Subtitles | وأستنفذ قواه من خلالهم |
| İblis onlar aracılığıyla bizimle konuşuyor. | Open Subtitles | تتحدث من خلالهم. |
| Onlar aracılığıyla konuşan benim, Kai. | Open Subtitles | إنه أنا "كاي" الذي يتحدث من خلالهم |
| Onlar aracılığıyla konuşan benim, Kai. | Open Subtitles | إنه أنا (كاي) من يتكلم من خلالهم |
| Unutma; aktifleştirmek için içinden geçmelisin, üstünden değil. | Open Subtitles | الآن, تذكري, يجب أن تخبري من خلالهم وليسَ فوقه, لتفعيل السلاح |
| Kuşkusuz,onların içinden görebiliyorsun. | Open Subtitles | بالطبع، يمكننك أن ترى من خلالهم |