| Futbol hayranı olduğum bir gerçek, bu yüzden büyürken birkaç antrenörüm vardı | TED | كوني مشجعاً لكرة القدم ليس بسرٍّ، لذلك خلال نشأتي حظيت ببعض المُدرّبين. |
| büyürken, yaşadığım yerde altı Arap vardı, hepsi de benim ailemdi. | TED | خلال نشأتي كان هناك 6 عرب في مدينتي، وكانوا كلهم أفراد عائلتي. |
| Ben büyürken bize işinden bahsetmediğin için, günlerce, bazen haftalarca, bizi bıraktığın için sana kızardım. | Open Subtitles | ..خلال نشأتي كنت أستاء منك ..لعدم إطلاعنا على حقيقة عملك والظروف التي تجعلك تغيب عنا لأيام أو لأسابيع متتالية أحياناً |
| Bu doğru. büyürken, tüm hayatım boyunca neredeyse çoğu zaman tek başımaydım. | Open Subtitles | خلال نشأتي بل حياتي كلّها، بالواقع، أمضيتُ وقتاً طويلاً وحدي |
| - Hayır bak, Ben büyürken, bu yer cadılar için bir ccennetti. | Open Subtitles | كلّا، بل لأن هذا المكان خلال نشأتي كان جنّة للسحرة. |
| büyürken en çok mücadele ettiğim iki şeyden biri; babamın bütün hayatım boyunca hasta olmasıydı. | TED | الأمران اللذان عانيت منهما كثيرًا خلال نشأتي... الأول، أن والدي كان مريضًا طوال حياتي. |
| Tayvan'da bir kaligrafın kızı olarak büyürken en değerli hatıralarımdan biri annemin bana Çince karakterlerin güzelliğini şeklini ve formunu göstermesiydi. | TED | خلال نشأتي في تايوان كإبنة خطاط كان من بين الذكريات العزيزة على قلبي عندما كانت والدتي تريني جمال وشكل وتكوين الحروف الصينية. |
| Bunun üzerine onlara New Orleans'lı Katolik bir ailenin çocuğu olarak büyürken, Büyük Perhiz boyunca bana her zaman yapılabilecek en anlamlı şeyin, Tanrının kutsallığını anladığını ona ispatlamak için bir şeylerden vazgeçmek, haz aldığın bir şeyi feda etmek olduğunun | TED | لذا أخبرهم أنه خلال نشأتي كطفل في عائلة كاثوليكية من نيو أورلينز، في الصوم الكبير كنت أُعلَّم أن أسمى ما قد يفعله الشخص هو التخلي عن أمر ما، التضحية بشيء تشتهيه عادة لتثبت لله أنك تفهم قداسته. |
| Fakat büyürken öğrendiğim en önemli ders masada olmanın önemiydi. | TED | ولكن أهم درس تعلمته خلال نشأتي هو أهمية أن تكون مشاركا . |
| Ben büyürken etrafımızdaki tüm polisler pisliğin tekiydi hepsi tam bir pislikti. | Open Subtitles | تعرف . خلال نشأتي رجال الشرطة حقيرون |
| Kuzey Philadelphia'da büyürken çevrem, aile ve arkadaşlarımdan fotoğraf çeken insanlarla doluydu, fotoğraflar çeken ve aile kamerasını hayatla ilgili hikâyeler anlatmak için kullanan yaşama sevincinin ve Kuzey Philadelphia'da aile olmanın ne demek olduğunu anlatmak gibi. | TED | خلال نشأتي في شمال فلاديلفيا، كنت محاطة بأناس من عائلتي وأصدقائي يقومون بالتقاط الصور واستخدموا آلة التصوير العائلية كوسيلة لرواية قصة عن الحياة، عن حياة البهجة، حول ما يعنيه أن تصبح أسرة في شمال فيلادلفيا. |
| Fakat büyürken gördüm ki anne ve babam ikisi de mütedeyyin insanlardı, bahşettikleri için Allah'a dua ve şükür ediyorlardı yani benim için, tabi diğerleri için de. (Gülüşmeler) Kibar, komik ve sabırlılardı, sınırsız bir sabırdı, 11 çocuk sahibi olunca öyle olmak zorundaydı. | TED | و خلال نشأتي رأيت والديّا متدينين و روحانين؛ يصلون لله و يحمدونه على نعمه. أعني رأيت هذا بطبيعة الحال ، ولكن مع آخرين (ضحك) كانا لطيفين ومضحكين وصبورين، صبورين بلا حدود، وجود11 طفلا يفرض عليك هذا الصبر. |