| Bu sefer oldu sandım ama her seferinde pisliğin biri ortaya çıkıp kurtarıyor. | Open Subtitles | خلتني نلتُ منّه هذه المرّة ولكن كما تعلم ولكن كلّ مرّة يأتي أحمق وينقذه |
| Komik gelecek ama sen içeriye girdiğinde hâlâ rüya görüyorum sandım. | Open Subtitles | مرحباً. أمر غريب، لأنّه حين أتيت خلتني ما زلت أحلم. |
| Başta aklımı yitirdiğimi sandım, sürekli açıklayamadığım şeyler görüyordum. | Open Subtitles | بالبداية خلتني أفقد عقلي. أستمرّ برؤية أشياء أعجز عن تفسيرها. |
| Bu sabah kalktığımda tarih yazacağımı sanmıştım. | Open Subtitles | عندما أفقتُ صباحَ اليوم خلتني سأقوم بعملٍ تاريخيّ |
| Tamam mı? Onları ektiğimi sanmıştım nehirde karşıma çıktılar, dolayısıyla koyağa kadar resiften gidip geceyi atlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | خلتني راوغتهم، لكنّهم لحقوا بي إلى النهر |
| Benim kötü olduğumu düşünüyorsan sen bir de eskiden Elisabeth'in babasını görecektin. | Open Subtitles | وإذا خلتني سيّئًا، لكان عليكَ أن ترى والد (إليزابيث) في وقتها |
| - Aşağıdaydım bir şey duyduğumu sandım. | Open Subtitles | لقد كنتُ بالأسفل و خلتني سمعتُ شيئاً |
| Babamı gördüğümü sandım, ama o değilmiş. | Open Subtitles | خلتني رأيت أبي، لكنّه لم يكُن هو. |
| Yani... hayal görüyorum sandım. | Open Subtitles | و خرج منه خلتني أهلوس |
| Seni kaybettiğimi sandım Max. Bir an öldüğünü sandım. Hepimiz öleceğiz sandım. | Open Subtitles | خلتني فقدتك (ماكس) ، أعني خلال لحظة حسبتك مت، حسبت أننا سنموت جميعا |
| Seni duyduğumu sandım. | Open Subtitles | ...خلتني سمعت صوتك |
| Seni kaybettim sandım. | Open Subtitles | خلتني فقدتك |
| Enzo, seni tekrar hiç göremeyeceğim sandım. | Open Subtitles | (إينزو)، خلتني لن أراك أبدًا. |
| Enzo, seni tekrar hiç göremeyeceğim sandım. | Open Subtitles | (إينزو)، خلتني لن أراك أبدًا. |
| Hepinizi çok özledim! Sizi bir daha göremeyeceğimi sanmıştım! Anlamıyorum. | Open Subtitles | اشتقت إليكم كثيراً خلتني لن أراكم ثانية |
| Tekrar hiç göremeyeceğim sanmıştım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | خلتني لن أراها أبدًا، شكرًا لك. |
| Onu buldum sanmıştım ama gözlerimin önünde kayboldu birden. | Open Subtitles | خلتني وجدته، لكنّه اختفى أمام ناظريّ. |
| Ray'in görev çarkını sevmeyeceğimi sanmıştım ama kahvaltı görevi gayet eğlenceli. | Open Subtitles | خلتني سأكره عجلة قرعة الواجبات التي صنعها (راي) لكن واجب تحضير الفطور ممتع نوعيًا. |
| Yakaladım sanmıştım ama... | Open Subtitles | خلتني أمسكتُ به ما لم... |
| Benim kötü olduğumu düşünüyorsan sen bir de eskiden Elisabeth'in babasını görecektin. | Open Subtitles | وإذا خلتني سيّئًا، لكان عليكَ أن ترى والد (إليزابيث) في وقتها |
| Seni sürgün etmekten zevk aldığımı düşünüyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | وألوان "أوغورد"، لن تضوي فوق قبرك. إن خلتني سعيدًا بنفيك... |
| Hope'un bir saniye gözetimimden çıkmasına izin vereceğimi düşünüyorsan... | Open Subtitles | إن خلتني سأدع (هوب) تبارح حمايتي لثانية... |