| Bilmeniz gereken ilk şey 30'ar yıl geriye sayarsanız, bütün tarihler Derry tarihindeki önemli bir felaketle çakışıyor. | Open Subtitles | إذا تَحْسبُ خلفياً ب 30 كُلّ تأريخ يُقابلُ كارثة في تأريخِ ديري. |
| Bu hafta sonu ilerliyoruz, Adrian, geriye dönmüyoruz. | Open Subtitles | نحن نَتقدّمُ للأمام عطلة نهاية الأسبوع هذه، أدريان، لَيسَ خلفياً. |
| Kan durmadı ama sanırım artık daha çok geriye doğru akıyor. | Open Subtitles | لم يتخثر لكن أعتقد حقاً أنه يُصرّف خلفياً الآن |
| Harfleri hâlâ çoğunlukla tersten yazdığı için biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أَنا قلق بإِنَّهَا ما زالَتْ تَكْتبُ رسائلُها خلفياً. |
| ...adımı tersten okuyabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَقْرأَ اسمي خلفياً. |
| Bir saat içinde dönerim bebeğim. | Open Subtitles | يَكُونُ خلفياً في في السّاعة، فتاة جميلة. |
| Restoranın benim bilmediğim bir arka kapısı varmış. | Open Subtitles | كان للمطعم باباً خلفياً لم أعرف شيئاً عنه |
| Kafamı geriye eğdiğim zaman ağrı azalıyor. | Open Subtitles | عندما أحنىَ رأسي خلفياً أشعربالألمِ، |
| Benim için 10'dan geriye say, tamam mı Rhea? | Open Subtitles | إحسبْ خلفياً مِنْ 10 لي، حسناً، ريا؟ |
| Evet, geriye doğru dalgalanıyor. | Open Subtitles | أجل إنها تتموج خلفياً |
| Ondan geriye doğru say. | Open Subtitles | إحسبْ خلفياً مِنْ 10. |
| geriye gidiyoruz! | Open Subtitles | نحن نَطْوى خلفياً! |
| Elektronik tetiklemeyi devre dışı bırakıp, tüm sondaları ilk başta el yordamıyla bir oyuğa doğru fırlatabilir ve tepkinin bizi geriye doğru itip sağlam bir zemine oturtmasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | (تأتأة) إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ تجاوزْ الزنادَ الإلكترونيَ أنا يُمْكِنُ أَنْ أَنطلقَ كُلّ يدوياً المَسابر نحو الخندقِ حالاً. ولَرُبَّمَا ردّ الفعل سَيَدْفعُ نا خلفياً في الأرضِ المستقرّةِ. |
| Ama ben tersten söylerim. | Open Subtitles | بوب. انا يَتهجّاه خلفياً |
| - Otopark'ta yer bulamadım, arabamı parkmetre'ye park etmek zorunda kaldım. Hemen dönerim. - Tamam, acele et. | Open Subtitles | - l'm أوقفَ في a متر. l'll يَكُونُ خلفياً. |
| Şirket karşılıyor. Hemen dönerim. | Open Subtitles | يَكُونُ خلفياً بلمح البصر. |
| Bu algoritmanın tasarımcısı, kodun içine bir arka kapı gizlemiş. | Open Subtitles | مصمم هذا اللوغاريتم بنى مدخلاً خلفياً لشفرته |