| Eğer bu şüpheliden bilgi almak istiyorsak, bunu kapalı kapılar ardında yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لو أردنا استخلاص أي معلومات منه فلابد أن نقوم بهذا خلف أبواب مغلقة |
| Bu yönetim, işlerini kapalı kapılar ardında, gözden uzakta yürütüyor. | Open Subtitles | هذه الإدارة تعمل خلف أبواب مغلقة بعيداً عن أعين الناس |
| Birçoğunuz kapalı kapılar ardında ailesiyle evde oturmak isteyecek. Bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | العديد منكم سيرغب بالبقاء في المنزل مع عائلاتهم خلف أبواب مُقفلة، لن يُشكِّل هذا فارقًا |
| - Görüşmeler kapalı kapılar ardında ama o konuyu açmadığını hiç sanmam. | Open Subtitles | -الجلسات تجري خلف أبواب مغلقة ، لكن لا أظن أنها لم تفعل. |
| Kilitli kapılar arkasında uyumaya alışığım. | Open Subtitles | تعودت على أن أنام خلف أبواب مغلقة |
| Gerçek şu ki kapalı kapılar ardında planlar yaparken yakalandık. | Open Subtitles | الحقيقة اننا نخطط خلف أبواب مغلقة |
| Artık kapalı kapılar ardında konuştuklarımızı eyleme dökmenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | الذي تحدثنا عنه خلف أبواب مغلقة |
| Alan tüm telefon görüşmelerini kapalı kapılar ardında yapar. | Open Subtitles | (ألان) يُجرى كل إتصالاته الهاتفية خلف أبواب مغلقة |
| Billy ile kapalı kapılar ardında konuşuyorsun, belki de masumcadır, ama ilişkiye girme yollarım arasında, belirsizlik, favorilerimden değildir. | Open Subtitles | تَذْهبُ خلف أبواب مغلقة مَع بيلي، هو قَدْ يَكُون بريءَ... . . لكن لدُخُول a علاقة أنْ يَكُونَ مشوّش لَيسَ طريقَي المفضّلَ. |
| Kapalı kapılar arkasında takılmak yok. | Open Subtitles | كما تعلمين، لا تتسكع خلف أبواب موصدة |