| Bu sahneyi, kapının arkasına ya da tuvalete saklanmış küçük bir çocuğun izlediğini farzedin.... | Open Subtitles | تخيل المشهد كما لو أن طفل صغير يختبئ داخل خزانة ملابس ..أو خلف باب |
| Jack Warner için ilk film çekimi denememde tepkisini görmek için oradan ayrılmayıp bir kapının arkasına saklanmıştım. | Open Subtitles | أول اختبار مشاهد لي مع جاك وارنر ربضت بالمكان واختبأت خلف باب لأني أردت ان أسمع ردة فعله |
| Karanlıkta etrafta koşuşturmaktansa kapalı kapılar ardında olmayı yeğlerim. | Open Subtitles | انه من الافضل ان تكون خلف باب مغلق من ان تتجول في الظلام |
| - kapılar ardında surat asıyor. | Open Subtitles | انه عابس خلف باب موصد |
| Lavabo kapısının arkasında asılı duran monttan başka odada hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شي بالغرفة سوى معطفه ساتولى امره معلق خلف باب الحمام |
| Buna inanmak zor muhtemelen yatak odası kapısının arkasında sakladığın içi bozuk paralarla dolu kumbaranı düşünürsek. | Open Subtitles | أجد صعوبة بتصديق ذلك نظراً للحصالة الكبيرة التي تشبه الألوان و التي من المحتمل أنك قمتَ بإخفائها خلف باب غرفة نومك و التي كنتُ تملؤها بالعملات الزائدة |
| Küpeleri, boyadıkları dairede kapının arkasında bulduklarını söylemiş. | Open Subtitles | لقد قال أنه وجد القرطين خلف باب الشقة التي كانا يدهنانها |
| Bütün kelimeler kapalı bir kapının arkasına saklanmış gibi. | Open Subtitles | إنها مثل كلمة الإختفاء خلف باب مغلق |
| Frank'e işkence yapıp kapının arkasına koyduklarını nasıl bildim? | Open Subtitles | أخبرني، كيف عرفت أنهم قد عذبوا (فرانك) ثم تركوه خلف باب بيته؟ |
| Frank'e işkence yapıp kapının arkasına koyduklarını nasıl bildim? | Open Subtitles | أخبرني، كيف عرفت أنهم قد عذبوا (فرانك) ثم تركوه خلف باب بيته؟ |
| Kapalı kapılar ardında hastalarımızı | Open Subtitles | لا أصدق أنك خلف باب مغلق |
| Burayı banyo kabul edelim... ve kamera banyo kapısının arkasında. | Open Subtitles | وأن الكاميرا خلف باب الحمام |
| Bir gün, kapının arkasında oIacağım! | Open Subtitles | يوماً ما سأكون خلف باب منزلك |