| Tırnaklarımın içi öyle vıcık vıcık ki, solucan arayan domuza benziyorum. | Open Subtitles | هناك الكثير من القذارة تحت أظافري، أبدو وكأني كنت أداعب خنزيرًا |
| Köpeğe, domuza ya da sabana sahip olmaktan ne farkı var? | Open Subtitles | أهناك اختلافٌ مِن امتلاكِ كلبًا أو خنزيرًا أو محراثًا؟ |
| Mahkeme salonunun ortasında domuza dayamış vaziyette. | Open Subtitles | تضاجع خنزيرًا في منتصف قاعة المحكمة |
| Şu anda büyük ihtimalle çalılarda yaban domuzu kovalıyordur. | Open Subtitles | لا ريب أنه يطارد خنزيرًا بريًّا الآن. |
| Freyr için, Freyr’in savaş arabasını gökyüzündeki herhangi bir dağdan daha hızlı çeken altın kıllı bir domuzu dövdüler. | TED | أصاغوا لـ(فريير) خنزيرًا ذهبيًا والذي من شأنه سحب عربة (فريير) عبر السماء أسرع من أي مركبة. |
| Evet, belki de adam bir domuzdu. | Open Subtitles | نعم. ربما هو كان خنزيرًا |
| Sen, Finn, yüzyıllar boyunca bir yaban domuzu olarak kaldın senin asıl hatan işte burada. | Open Subtitles | إنّك يا (فين) لبثت خنزيرًا بريًّا لقرون، لكن هنا يمكن خطأك الحقّ |
| Karen, dün gece bir domuzu öldürdün. Hem de ellerinle galiba, ki bu inanılmaz. | Open Subtitles | (كارين)، لقد قتلتِ خنزيرًا ليلة أمس أظن ربّما بيديكِ العاريتين، وهذا أمرًا جنونيًا |
| İzleyeceğiz ikinci video bir adamı gösteriyor bir domuzu, Berlin'de Rus elçiliğinde çalışan ve masum biri olan Katja Keller'ı öldüren ve sevgilisi Armand Korzenik'i ortadan kaldıran adamı. | Open Subtitles | الفيديو التالي يظهر رجلا... خنزيرًا يعمل بالسفارة الروسية في (برلين)، (ألمانيا) |
| Kestiğim bir domuzdu. | Open Subtitles | كان خنزيرًا |