Ama zamanla bu korkum meraka dönüştü. | TED | لكن بمرور الوقت، تحوّل خوفي من الظلام إلى فضول. |
Yüzeyde yaşayanlardan korkum asıl korkmam gerekenlere karşı beni kör etti. | Open Subtitles | خوفي من سكان الأرض أعمى لي لأولئك كان يجب أن يخشى معظم، |
Ya aci korkum Tanri korkumdan daha agir basarsa? | Open Subtitles | ماذا لو أن خوفي من الألم أصبح أكبر من خوفي من الله ؟ |
Ve kendimi bütünüyle mesleki alanıma adamak, bir cesaret eylemi gibi hissedilebilir. Ayrıca itiraf ediyorum ki her zaman meydan okumaya hazır değildim, reddedilme korkusu ya da kendini koruma sebebiyle. | TED | ومحاولة ظهوري كاملة في عالم المهنية قد يبدو كنوع من الشجاعة. وسأعترف لكم بأني لم أكن دائمًا مستعدةً لهذا التحدي، سواء بسبب خوفي من الرفض، أو للحفاظ على ذاتي. |
Yalnızca seni kaybetme korkusu var. | Open Subtitles | جلّ ما أملكه هو خوفي من فقدانك |
Yani diyorum ki, rüya benim hakkımda. Mumlardan yaptığım evden korkum. | Open Subtitles | لذا، فالحلم هو تعبير عن خوفي من بيت الشموع |
Hapse girme korkum, dönen bir makinenin üstünde oynaşma arzuma ağır basmıştı. | Open Subtitles | حسناً ، خوفي من السجن أكثر من رغبتي في الدوار في لعبة أكواب الفناجين |
Benimle çıkan her kadına can havliyle tutunmak yerine yalnız kalma korkum üzerinde çalışmalıyım. | Open Subtitles | بدلاً من أن أتشبث بيأس بأي أمرأة تريد أن تكون معي, أحتاج أن أعمل على التخلص من خوفي من أكون وحيداً |
Ya arı korkum kalmadı artık ya da daha da kötü oldu. | Open Subtitles | إما أن خوفي من النحل قد انتهى أو إنه إزداد سوءًا |
Zaman zaman çok yemelerim, ceset korkum. | Open Subtitles | إفراطي بالطعام، خوفي من الجُثث |
Ama yükseklik korkum sağ olsun işte. | Open Subtitles | و لكنني لم التحق بسبب خوفي من المرتفعات |
Ve sahne korkusu yüzünden dün tüm kararlılığımı yitirdim. | Open Subtitles | -و فقدت هدقي البارحة من خوفي من المسرح |
Seni kaybetme korkusu, | Open Subtitles | خوفي من أن أخسرك |