| Sanırım elimde peşinde olduğu şeyle ilgili bir ipucu var. | Open Subtitles | أعتقد أنّي وجدتُ خيط دليل لما كان يُخطط للقيام به. |
| Ve ne yazık ki, bu, onların katiliyle ilgili elimizdeki en iyi ipucu. | Open Subtitles | ولسوء الحظ هذا أفضل خيط دليل لدينا للقاتل |
| Kocası hakkında ağzından laf almam lazım. Bir ipucu alacağım. | Open Subtitles | وأحملها على أن تزلّ في الحديث عن زوجها، وتمنحني خيط دليل |
| Sanırım Kelly Kline ile ilgili bir iz buldum. | Open Subtitles | مرحباً، أظنني أملك خيط دليل حول مكان (كيلي كلاين). |
| Başka Bir ipucunu araştırıyordum. | Open Subtitles | أتابع خيط دليل آخر |
| Carlton, yüzüne biraz su serp. Yeni bir ipucumuz var. | Open Subtitles | (كارلتون)، صُبَّ بعض الماء على وجهك، فلدينا خيط دليل جديد. |
| Sadece bir ipucuydu. Çözmekten çok uzağız. | Open Subtitles | إنه خيط دليل وغير واضح بعد |
| Morgan dispanser davasında... bir ipucu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مورغان قالت بأن لدينا خيط دليل على قضية الصيدلية ؟ |
| Bize ipucu sağlayabilecek bir soğutucu kamyon. | Open Subtitles | شاحنة مبرّدة قد تعطينا خيط دليل |
| Belki onlarda bulmam gereken bir ipucu vardır. Nasıl yani? | Open Subtitles | ربما فيها خيط دليل يجب أن أجده. |
| Sanki elimizdeki en iyi ipucu buymuş gibi geliyor. | Open Subtitles | مازلت أشعر بأنه أفضل خيط دليل لدينا |
| Sığınaktan bir ipucu edindik. | Open Subtitles | في واقع الأمر لدينا طرف خيط دليل من الملجأ ..... |
| Bir ipucu arıyorduk ve bulduk. | Open Subtitles | -كنّا نبحث عن خيط دليل . -وها نحن الآن قد وجدناه . |
| Bize yeni bir ipucu verdi. | Open Subtitles | لقد أعطوناً خيط دليل جديد |
| Blakely'yle ilgili bir ipucu yakalamış olabiliriz. | Open Subtitles | نحن قد يكون لدينا خيط دليل على (بلاكلي). |
| Jay'in bazı sörfçü arkadaşlarıyla görüştüm ve bir ipucu yakaladık, galiba. | Open Subtitles | لقد استجوبتُ بعض أصدقاء (جاي) في ركوب الأمواج، وربّما لدينا خيط دليل. |
| Sanırım Kelly Kline ile ilgili bir iz buldum. | Open Subtitles | أظنني أملك خيط دليل (حول مكان (كيلي كلاين. |
| Ayrıca Oliver aldı onu. Bir ipucunu takip ettiğini söyledi. | Open Subtitles | البندقية، و(أوليفر) أخذها، قال إنه يتبع خيط دليل. |
| Ayrıca Oliver aldı onu. Bir ipucunu takip ettiğini söyledi. | Open Subtitles | البندقية، و(أوليفر) أخذها، قال إنه يتبع خيط دليل. |
| Bir ipucumuz var. | Open Subtitles | لدينا خيط دليل |
| Rowan elimizdeki en iyi ipucuydu. Kim serbest bıraktı onu? | Open Subtitles | إن (روان) كانت أفضل خيط دليل لدينا من أطلق سراحها ؟ |