hep söylemek istedim. Ama bir türlü doğru zamanı bulamadım. | Open Subtitles | دائما ما كنت اريد,ولكن دائماً ماكان يبدوا ان الوقت غير مناسب |
Hayır, parayı hep nakit öderdi ve takımlarını bizzat gelip alırdı. | Open Subtitles | لا، لقد دفع نقداً اه، دائماً ماكان يختار حُلاته شخصياً |
Muhasebedeki Russell'ı hatırlıyor musun, hep bana bakan hani? | Open Subtitles | هل تتذكر رسل في قسم المحاسبة؟ الذي دائماً ماكان يناظرني؟ |
Bana hep nazik davrandı ama yine de risk çok büyük. | Open Subtitles | دائماً ماكان لطيفاً معي، ولكن من الخطر أن نجازف. |
Kurnaz hep öfkeli biri olmuştur. | Open Subtitles | دائماً ماكان لدى (سليم) دمٌ حار. |