Konu otelin içinde bir tünel, bulunmasıyla ilgili, buradan iyileşme suitlerinden buraya kadar geliyor... otelin altında. | Open Subtitles | يتعلق هذا بحقيقة العثور على نفق داخل الفندق يصل من هنا إلى أجنحة النقاهة إلى هنا، تحت الفندق |
Chandler Plaza Oteli'ndeki pencerelerin çoğu açık değildi, yani demek oluyor ki, zehirli hava, sadece otelin içinde dolaşacak. | Open Subtitles | حسناً, معظم نوافذ فندق "تشاندلر بلازا" لا تفتح هذا يعنى أن الهواء الملوث سيدور فقط داخل الفندق |
Demek istediğim otelin içinde. | Open Subtitles | وأنا لا يعني داخل الفندق. |
otelde tıkılı kalmak. | Open Subtitles | وهو أن كنت حقاً مجرد عالقاً داخل الفندق. |
Merkeze silahın hakkında bir mektup yazarım ki otelde silahın olması yasal değil. | Open Subtitles | و الذي يعتبر حمله عمل غير قانوني داخل الفندق |
Otelin içinden silah sesleri geliyor. | Open Subtitles | لدى اطلاق نار متعدد داخل الفندق |
Otelin içinden şifrelenmiş bir arama geliyor. | Open Subtitles | إنها مكالمة مشفرة قادمة من داخل الفندق |
Pekala, daha önemli bir işin yoksa otele girerken bana eşlik etmenden mutluluk duyarım. | Open Subtitles | حسنا اذا لم يكون لديك اي ارتباطات مسبقه سأكون سعيدا اذا صحبتني الي داخل الفندق |
Latif hala otelin içinde | Open Subtitles | لا يزال لطيف داخل الفندق. |
otelin içinde 4 kişi olacağız. | Open Subtitles | أربعة رجال داخل الفندق |
Güzel. otelde emniyette olursun. | Open Subtitles | جيد سوف تكونين فى أمان داخل الفندق |
O zaman otelde olmalı. | Open Subtitles | إذاً لا بد من أنها داخل الفندق |
Ve, otelde iki adamımız var. | Open Subtitles | و، لدينا اثنين من النشطاء داخل الفندق. |
Planım onların içine sızarak sizler otele girerken koordine etmek. | Open Subtitles | انا اخطط للتسلل بين صفوفهم انسق المعلومات, بينما انتم تتسللون الى داخل الفندق |