| Oyunda onunla beraber oynayan lise öğrencileri için mali politikaları o ayarlıyordu. | TED | لكنه كان يصمم سياسة مالية داخل اللعبة من أجل تلاميذ القسم الثانوي الذين كانوا يلعبون معه. |
| Bu teknolojiler, toplumun bizim için planladığı Oyunda kalmamızı istiyor. | TED | هذه التكنولوجيا تريد منا أن نظل داخل اللعبة التي ابتكرها لنا المجتمع. |
| Oyunda nerede uyanırsam, oradan olabildiğince uzakta. | Open Subtitles | كلما كنت داخل اللعبة يكون الإحتمال بعيد لإيجاده |
| Oyunun içinde bulunuyor. Önce bir oyun seçmelisin. | Open Subtitles | اذن انه داخل اللعبة لذا اختر ماذا تريد ان تلعب |
| Oyunun içinde ol, dışında değil. | Open Subtitles | كن داخل اللعبة لكن ليس فوق اللعبة |
| Büyük ihtimalle bilgiyi oyunun içine koyan kişi de o. | Open Subtitles | ذلك على الأغلب من وضع المعلومات في داخل اللعبة. |
| Kable içeride kaldığı sürece Castle onu susturabileceğini biliyor. | Open Subtitles | طالما يبقى داخل اللعبة, فإنّ (كاستل) يمكنهِ أن يبقيه صامتاً |
| İş yapmaya çalışıyorum, Oyunda kalmak istiyorum. | Open Subtitles | امظر , أنا فقط احاول ان اقوم بالعمل احاول البقاء داخل اللعبة |
| Bundan böyle Oyunda yeniden canlanma diye bir şey yok. | Open Subtitles | لا وجود لطريقة إعادة إحياء لاعب ما داخل اللعبة |
| Oyunda ona nasıl bir söz verdiğini bilmiyorum ama buraya bir daha gelmemeni yeğlerim. | Open Subtitles | لا فكرة لديّ عن الوعود التي قطعتها عليها داخل اللعبة لكنّي أفضّل ألّا أرى وجهك هنا من جديد |
| Eğer siz bir yedek oyuncuysanız bir bakiresinizdir ya da herhangi bir sebepten ötürü Oyunda değilsinizdir belki yaşınızdan, belki yeteneğinizden ya da becerilerinizden ötürü olabilir. | TED | وإن كنت تجلس كبديل أو احتياط, فأنت عذراء أو شخص لأي سبب من الأسباب ليس داخل اللعبة, بسبب عمرك أو قدراتك أو بسبب مهارتك. |
| Oyunda bir sahtekar olduğu yazıyor. | Open Subtitles | انه يتكلم عن مخادع داخل اللعبة |
| Oyunun içinde beynin gerçekliği deneyimlemesi işte. | Open Subtitles | كاخضاع الدماغ لتجربة حقيقية داخل اللعبة |
| Hâlâ Oyunun içinde hapsolmuş durumdayız. | Open Subtitles | نحن ما زلنا عالقين داخل اللعبة |
| Hâlâ Oyunun içinde hapsolmuş durumdayız. | Open Subtitles | نحن ما زلنا عالقين داخل اللعبة |
| Bu Oyunun içinde olmayı sen istedin, değil mi? | Open Subtitles | أردت أن تكون داخل اللعبة |
| O zaman neden onları da bu oyunun içine katalım kİ? | Open Subtitles | فلما نقحمهم داخل اللعبة ؟ |
| Kable içeride kaldığı sürece Castle onu susturabileceğini biliyor. | Open Subtitles | طالما يبقى داخل اللعبة, فإنّ (كاستل) يمكنهِ أن يبقيه صامتاً |