| Bir güvenlik riski olduğum iddialarına karşı kendimi gayet iyi savundum. | Open Subtitles | لقد دافعتُ عن نفسي بنجاح كبير، أمام إتّهامات بأنني خطر أمني |
| Ben kimsenin canını almadım. Kendimi savundum. | Open Subtitles | لم أقضِ على حياة أحدهم بل دافعتُ عن حياتي |
| Herkes kalpsiz olduğunu söyledi ama geçtiğimiz yıl boyunca seni savundum. | Open Subtitles | الجميع قالوا انك بلا قلب لَكني دافعتُ عنك السنة الماضية |
| Hayır, benim savunduğum kişi erkek olması gereken fakat bazı münasebetsiz sebeplerden ötürü kadın olmuş bir bireydi. | Open Subtitles | لا، لقد دافعتُ فقط عن شخص صدف أن كانت امرأة من متحرّش قليل التهذيب صدف أن كان رجلاً |
| Ona söylediğimi savunurken bana gerçek özür olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | عندما دافعتُ عن ما قلتهُ لهُ أخبرتني أنتَ أنهُ لم يكن إعتذاراً حقيقياً |
| Beni öldürmeye çalıştın, ben de kendimi savundum. Öldün. | Open Subtitles | أنتَ حاولت قتلي ، أنا دافعتُ عن نفسي ، أنتَ مُت. |
| Biraz önce şort için seni savundum. | Open Subtitles | دافعتُ عنك في وقت سابق ' سبب هذه النقائصِ. |
| İnsanlar size bencil ve zalim dediğinde sizi savundum. | Open Subtitles | عندما دعوكَ الناس بالقاسي والأناني، دافعتُ عنكَ |
| Tabii ben bu konuda sizi savundum. Çünkü talep ettiklerimiz kolaylıkla halledilebilir şeyler değildi. | Open Subtitles | لذا فقد دافعتُ عن عملك، وأنا أعرف أن ما ما نطلب منك تقديمه شيء معقد. |
| Yapabildiğim kadar uzun bir süre bu bloğu savundum. | Open Subtitles | لقد دافعتُ عن هذه المقاطعة بأقصى ما أستطيع |
| Seni savundum ve sen bana yalan söyledin, ve beni kullandın! | Open Subtitles | لقد دافعتُ عنك و أنت كذبتَ علي ! لقد أستغليتني |
| Bu sözlerin ne kadar basit kaldığını anlayacak kadar müvekkil savundum. | Open Subtitles | لقد دافعتُ بما يكفي من الأشخاص... لمعرفة كم هذه الكلمات تبدو سطحيّة |
| Aileyi savundum. | Open Subtitles | لقد دافعتُ عن العائلة |
| Kendimi savundum. Dün gece Dave'e bir güzel gününü gösterdim. | Open Subtitles | دافعتُ عن نفسي، و بالأمس أبرحتُ (ديف) ضرباً! |
| Seni savundum ama sen beni azarladın. | Open Subtitles | دافعتُ عنك فهاجمتني |
| Ve sizi Max'e karşı savunduğum her zaman bana bağırmaması için ama çok bağırırdı şöyle diyorum: "O kadar kötü değil. | Open Subtitles | وكلّ الأوقات التي دافعتُ عنكِ أمام (ماكس)، وليس لجعل الأمر عنّي لكنّه كان كثيرًا. |
| Ona karşı seni savunurken bana, bu şubeye etrafındaki herkese ihanet ettin. | Open Subtitles | بعد أن دافعتُ عنكَ ضدّه، خنتَني، وخنتَ هذا القسم وكلّ مَن حولكَ أهذا ما في الأمر؟ "حاجتكِ الشديدة للاعتقاد أنّ (جيمس دوكس) الذي عرفتِه..." |