| Cam silici, kaosun içinde bir yol gördü ve ona gösterilen şeydeki iyiliğin farkına vardı. | Open Subtitles | رأى منظف النوافذ درباً خلال الفوضى و رأى الخير فيما تعرّض له |
| Sen farklı bir yol seçmişsin. Ne daha iyi ne daha kötü. | Open Subtitles | إخترتِ درباً مختلفاً, ليس بالأفضل, و ليس بالأسوأ |
| Dönen bu dolaplara boyun eğmeyeceğim. Başka bir yol bulurum. | Open Subtitles | لن اُمضي في هذا الخزيّ، سأعثر على درباً آخر. |
| Eğer başka bir yol olsa, o yoldan giderdim. | Open Subtitles | لعلمك، إن كان هناك درباً آخر لسلكته. |
| Eğer bir yol seçmezse, yolunu nasıl bulabilir. | Open Subtitles | و كيف سيجده مالم يختار درباً ؟ |
| Kızıma ve aileme yeniden dönmek için yeni bir yol. | Open Subtitles | أقيم درباً لأعود إلى إبنتي إلى أسرتي |
| Yıllar öne başka bir yol seçti, başka bir bilim benim yapmayacağım şeyleri yapacak istekli birisini seçti. | Open Subtitles | اختار درباً آخر قبل سنوات عالمة أخرى -شخص مستعد للقيام بأمور لم أكن لأفعلها |
| "Ama toplanmak için hiç bir yol yoktu... | Open Subtitles | ليس هناك درباً للإجتماع |
| Onun bizi yönlendirdiği yol yüzünden... Malefiz'in çocuğunu kaybetmesine sebep olduk. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}بسببه سلكنا درباً أدّى لخسارة ابنة (ماليفسنت) |
| Emma, her zaman üçüncü bir yol olduğunu herkesten daha iyi biliyorsun. | Open Subtitles | (إيمّا)، أنتِ دوناً عن سائر الناس يجب أنْ تعرفي أنّ هناك دائماً درباً ثالثاً |
| Ama sonra sen üçüncü bir yol buldun. | Open Subtitles | لكنّك وجدت درباً ثالثاً |
| Yolum yol değildi. | Open Subtitles | rlm; وأسلك درباً خاطئة. |
| Yanlış bir yol izledin Pi. | Open Subtitles | لقد تبعت درباً خاطئاً (باي) |