| Silahları Goa'uld kalkan teknolojisini aşıp ana gemilerini yok edebiliyor. | Open Subtitles | و يمكن لأسلحته أن تخترق دروع الجواؤلد و تدمير سفنهم الأم |
| Naquadria hala bizim kalkan ve silah geliştirip Goa'uld'a karşı koyabilmemiz için elimizdeki en iyi şans. | Open Subtitles | لخلق أسلحة و دروع قادرة على ردع الجواؤلد |
| Bu karşılaştığımız diğer Goa'uld kalkanları gibi değil. Katı bir duvar gibi. | Open Subtitles | هذا لا يشبه اى من دروع الجواؤلد يشبه الحائط الصلب |
| Güvenlik sistemlerine erişebilirler, güç kalkanları kontrolleri de dahil. | Open Subtitles | يمكنهم الوصول إلى أنظمة الأمن بما فيها أنظمة دروع القوة |
| Bunlarla zırh alınacak. | Open Subtitles | سيشترون بها دروع لتحمينا من رماح الفلسطينين |
| Isı düşürücü Kalkanlar ve karşı yerçekim dalga jeneratörü inişimizi yavaşlatacak. | Open Subtitles | دروع للوقاية من الحرارة وضد الجاذبية مولدات الموجات ستبطىء هبوطنا. |
| Enerjini emiyor ve zırhı zayıflatıyor. | Open Subtitles | فإنه يأخذ الطاقة الخاصة بك ويضعف منطقتنا دروع. |
| zırhları Osmanlı tanklarıyla aynı delinmez metalden yapıldı. | Open Subtitles | الآن , دروع صدرهم تجعل منهم منيعين كما هي دباباتهم |
| Umuyoruz ki uzaylıların kalkanı, yeniden yapılandırılmış bu silah karşısında korunmasız kalır. | Open Subtitles | أجل ، ونتوقع أن تكون دروع الغزاه حساسه للسلاح الذى أُعيد تشكيله |
| kalkan yok, silah yok, iletişim yok, hipersürücüye en az bir gün var. | Open Subtitles | حسناً , لا يوجد دروع , أسلحه , إتصالات على الأقل يوم للدافع الخارق |
| Daedalus'un kalkan gücünü artırmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد توصلت لوسيلة لزيادة قدرات دروع الديدالوس الواقية |
| Maalesef hedeflerimizin çoğu utanmadan, saldırıdan vazgeçirmek için kadın ve çocukları kalkan gibi kullanıyor. | Open Subtitles | ومن المؤسف العديد من الارهابين يستخدمون الاطفال دروع لضمان عدم المهاجمة |
| Ama senin merkezindeki kontrol odasının kalkanları işgalcilerin girişinden korunmak için tasarlanmış. | Open Subtitles | العاصفة إمميتة لكن دروع محطتك مصممة لحمايتها وكل من في داخلها |
| Radyasyon kalkanları açık. Gezegen tahkim diskleri çevrim içi. | Open Subtitles | ،نشر دروع الإشعاع أقراص التحكيم الطوافه جاهزة للعمل |
| Orion'ın kalkanları yok. Oraya zamanında varamayacağız Efendim. | Open Subtitles | الأوريون بدون دروع لن نصل في الوقت المناسب |
| Bazılarının sahip olduğu zırh denizde onları düşmanlarından koruyordu. | Open Subtitles | لبعضها دروع كانت تحميها في البحر من أعدائها |
| Daha iyi zırh ve daha büyük silahlar almak için kullanılıyorlar ve mükemmel büyüler için. | Open Subtitles | يمكنك الإستفادة منها بشراء دروع أفضل, أسلحة أكبر, و تعويذات رائعة |
| 52 parçalayıcı bataryası, 27 foton torpidosu yatağı birincil ve ikincil Kalkanlar. | Open Subtitles | اثنان وخمسون من صفوف المُحطِّمات، سبع وعشرون حُجيرة قذيفة فوتون. دروع رئيسية وثانوية. |
| Ama istasyonundaki Kalkanlar içeride bulunanları korumak için tasarlandı. | Open Subtitles | العاصفة مميتة لكن دروع محطتك مصممة لحمايتها وكل من في داخلها |
| Karakolda vücut zırhı giymeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نرتدي أية دروع مضادة بقاعدة العمليات المتقدمة |
| Bayağı sağlam bir zırhları olmalı, çünkü onları sağlam vurdum. | Open Subtitles | لابد أن لديهم دروع صلبة لأني ضربتهم بقوة |
| Birkaç yıl daha, Atlantisliler saldırılara dayanmışlar şehrin kalkanı ve süper silahlara dayanarak Uydu Silah Sistemi de dahil olmak üzere. | Open Subtitles | لسنوات عديدة تمكن الإتلانتيين من صد الهجمات بإعتمادهم على دروع المدينة و تسليحها المتفوق بما فى ذلك أقمارهم الإصطناعية |
| Spencer savaş zırhını, koruma molasını,.. | Open Subtitles | سبنسر خسر ميدان قتاله دروع المعركة و الخوذ |
| Kayda geçsin diye söylüyorum, o maddeyi istememizin sebebi koruma kalkanlarını yaratabileceğimizi düşünmemiz. | Open Subtitles | الآن, فقط للتذكير السبب الذي نريد من أجلة المادة لأننا نعتقد أنها يمكن أن تستعمل لخلق دروع دفاعية |
| Çünkü askeriyeye defolu çelik yelek satıyordunuz; bunun için değil mi? | Open Subtitles | هل كان ذلك بسبب انك كنت تبيع دروع عسكرية معيبه ؟ |
| Bazı yusufçukların Zırhlı derileri oluyor | Open Subtitles | بعض هذا الذباب يملك دروع |
| Zırhlar, miğferler, kılıçlar ve bizleri İngiltere'nin atları ve altınları olan zengin adamlarına dönüştürecek her şey. | Open Subtitles | دروع وخوذات وسيوف وسنصل لإنجلترا رجالا أثرياء بالجياد والذهب |
| Konusu gelmişken roketsavar koruyucu ışını nasıl gidiyor? | Open Subtitles | بالمناسبة، مالذي يجري مع صف دروع القذائف؟ |
| Zırhlarının olmayışını rahatsız edici buluyorum. | Open Subtitles | أجد عدم توافر دروع لديهم مزعج |