| Tanıdığı pek çok insan vardır. İzin ver onu arayayım." dedim. | Open Subtitles | "ونفوذ كبير ، ويعرف الكثير من الناس ، دعني أتصل به" |
| İzin verin bir ofisini arayayım. Kısa sürecek. | Open Subtitles | دعني أتصل بمكتبهِ, سوف يأخُذ هذا لَحظات. |
| Hayır, dinle, onu aramama izin ver. Onu aramama izin ver. | Open Subtitles | لا، اسمع، دعني أتصل به، دعني أتصل به |
| Yukarıyı arayıp ziyaret için uygun olup olmadığını sorayım. | Open Subtitles | دعني أتصل وأرى إن كان بإمكانك الذهاب لها الآن. |
| Bunu kanıtlayabilirim. Sizi sonra arayacağım bir şeyler getireceğim. | Open Subtitles | فقط دعني أتصل بك لاحقا سأحضر لك شيئا |
| Elçiliği aramama izin verin. | Open Subtitles | دعني أتصل بالسفارة |
| Durun eşimi arayayım, şimdiye kadar burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | دعني أتصل بزوجتي كانت يجب أن تصل بهذا الوقت |
| İzin ver de avukatı arayayım. Bunu durdurabiliriz. | Open Subtitles | دعني أتصل بالمحامية يمكننا أن نوقفَ هذا |
| Seni tekrar arayacağım, tamam mı? Bırak ben seni arayayım. | Open Subtitles | سأتصلُ بك لاحقاً, دعني أتصل بك بعد قليل |
| Vaftiz anneni arayayım da ne zaman dönecekmiş, bir sorayım. | Open Subtitles | دعني أتصل بجدتك لأري متي ستعود |
| Seni sonra arayayım. | Open Subtitles | دعني أتصل بك.. سأتصل بك لاحقًا |
| Şu adamı tekrar arayayım, tamam mı? | Open Subtitles | دعني أتصل بهذا الرجل, موافق؟ |
| Onları aramama izin ver, lütfen, ve onun güvende olduğunu söyle onlara. | Open Subtitles | دعني أتصل بهم و أخبرهم إنه في أمان. |
| Paul'un eşini aramama izin ver, tarafsız birisi ararsa yardımcı olur. | Open Subtitles | دعني أتصل بزوجته |
| Seni tekrar aramama izin ver, tamam mı ? | Open Subtitles | دعني أتصل بك لاحقاً |
| Restoranı arayıp gecikeceğimizi söyliyim. | Open Subtitles | دعني أتصل فقط بالمطعم و اخبرهم باننا سوف نتاخر |
| arayıp haftaya bir görüşme ayarlayayım. | Open Subtitles | دعني أتصل به وأحدد إجتماعا للأسبوع القادم |
| Lütfen nişanlımı aramama izin verin. | Open Subtitles | أرجوك دعني أتصل بخطيبي |
| Adamlarımı arayım bari. Çoktan bulunmuş bir arabayı aramanın, anlamı yok. | Open Subtitles | دعني أتصل لألغي أعمال جماعتي لا داعي للبحث عن سيارة, تم إيجادها |
| Hey, adamım, yarın seni tekrar ararım. fondue, iki kişilik. Hope West hastanesine geçen yıl tedavi için geçen yıl 70.000 çocuk geldi. | Open Subtitles | دعني أتصل بك غدا. هوب وست لديهم أكثر من 70,000 طفل |