"دعْني" - Traduction Arabe en Turc

• izin ver
• Bırak
• edeyim
• Sana bir
• Bırakın
• Dur
• izin verin
• Size
• alayım
• Şunu
• bakayım

İzin ver ben yapayım.Senin gibi tatlı bir bayan akşamını mutfakta geçirmemeli.
دعْني أُصبحُ ذلك. أنت يَجِبُ أَنْ لا تَصْرفَ مسائكَ الكامل في المطبخِ.

-Asla zamanında varamayacağız oraya. -Ben Hood'un arkasından gideyim izin ver. -Yaptığın herşeyi yok edecek
دعْني أَذْهبُ خلف القلنسوةَ هو سَيُحطّمُ كُلّ شيءَ كل ما صنعته صقور الجو من مجد

Bırak da iyi adamlar nasıl zevke getirilir sana göstereyim.
دعْني اوريكي كيف الأولادَ الجيدينَ يذهبون بيجيلهم إنتصاب مُحْتَرم.

Dur tahmin edeyim, siz maun ağacı ve mermer bekliyordunuz?
دعْني أَحْزرُ أنتِ كُنْتَ تَتوقّعُين ماهوغوني ورخام أكثر؟ ماهوغوني :

Hayır. Sana bir ipucu vereyim. birinci sınıf süt güğümleri var
لا، دعْني أعطيك لمّحْة لها زوجين من النهود الكبيرة

Bırakın gideyim. Gitmeme izin vermelisiniz.
دعْني أَذْهبُ أنت يَجِبُ أَنْ تَتْركَني أَذْهبُ

Size bir şey sormama izin verin.
دعْني أَسْألُك، الذي هَلْ كان تَحْبُّ نوم مَع شخص ما

Sana derin şehveti ve tutkuyu yaşatmama izin ver tüm derinliğiyle hemde.
. دعْني أُريك العاطفةَ الخامَ العميقةَ. . العاطفة الجامحة

Bu arabadan çıkmama izin ver piç kurusu.
دعْني أخرج من السيارةِ اللعينه أيها المخنف

-Kolonlanmış suda dört yatak odalı. -Bir şey sormama izin ver.
اربع غرف نوم على الشاطئ دعْني أَسْألُك شيءَ.

Eğer beni kardeşin olarak görüyorsan... izin ver kardeş tavsiyesi vereyim.
إذا فكّرتيُ بي ..كأختكَ. دعْني أَعطيك بَعْض النصيحةِ الأخويةِ.

Seçimini yapmadan önce bunu da karışıma eklememe izin ver.
أمامك إتّخذْ قرارَكَ، دعْني أَرْمي هذا إلى المزيجِ.

Eğer 5 numaraya yardım edeceksen, Bırak onu geri alayım.
إذا كنت تُريدُى مُسَاعَدَة رقم خمسة، دعْني اعيده.

Bırak da sana çok pahalı bir öğüt vereyim... beladan uzak duracağın bir yere git.
دعْني أَعطيك نصيحة غالية جداً إذهبْ إلى أي مكان حيث يُمْكِنُ أَنْ تَبتعدَ عن المشاكلِ

Bırak bunları sana telafi edeyim.
وبعدها الطريقة التى كنت ستأذى بها إبنتنا .دعْني أُعوّضكى

Karışıklığa mahal vermeyecek biçimde tekrar şöyle ifade edeyim:
دعْني إعادة عبارتِها لذا لَنْ يكون هناك تشويش أكثر:

Şimdi senden rica ediyorum, lütfen sana yardım edeyim.
أَسْألُك الآن، رجاءً، دعْني أُساعدُك الآن.

Sana bir şey diyeyim mi, artık seninle yarışmam gerekmiyor.
دعْني أُخبرُك شيءَ. أنا ما عِنْدي للتَنَافُس معك.

Bırakın Size gerçek hikayeyi anlatayım.
دعْني أَرْوي لك القصّةَ الحقيقيةَ.

Dur tahmin edeyim. Siz ikizsiniz dimi?
دعْني أَحْزرُ, التوأمان السياميان، أليس كذلك؟

Açıklamama izin verin, Sovyetler Birliği'nin her yerinde aramaya 2 hafta kaldı,
دعْني أُوضّحُ، انا لدي إسبوعان للبَحْث في جميع أنحاء الإتحاد السوفيتي

Size bir şey söyleyeyim mi, Büyük adam, hatalarını kabul eden adamdır.
دعْني أُخبرُك شيءَ إنه لرجل كبير ليعترف بخطئه

Pekala Red, birer birer bizi öldürmeden önce, Şunu söylememe izin ver, bu onun fikriydi.
الأحمر بخير، أمامك يَقْتلُنا واحداً بعد الآخر، دعْني فقط أَقُولُ هذا، هو كَانَ فكرتَه

Seni görebileceğim kadar yakına gel. Sana ışıkta bir bakayım. Hadi.
أقرب،حيث يمكنني أن أراكَ دعْني أرأكَ في الضوء، تعال