| Hiçbir gerçek sebebi, hiçbir psikolojik motivasyonu olmaksızın yaptı bunu. | Open Subtitles | هذه هي المشكلة هي فقط قامت بذلك من دون سببٍ وجيه و من دون دوافع نفسية |
| Bu olayda hiçbir ipucu... ..hiç parmak izi, sebep, şüpheli yok. | Open Subtitles | والان لديك قضية بدون أى أدلة بدون بصمات بدون دوافع , بدون مشتبه فيهم |
| Onların nedeni başka birşey -- nedenleri protesto, nedenleri bir fikir, nedenleri kahkahalar. | TED | لديهم دوافع اخرى مدفوعين بالاحتجاجات, مدفعوين بالرأي مدفوعين بالضحك |
| Ama para bulmak için sebepleri var. Evine el koyulacak. | Open Subtitles | ولكن لديه دوافع للرغبة في المال وستُسحب منه ملكية شقته |
| Başka bir amacı olmadan birinin beni beğendiğini anlamak sana zor geliyor ama aşkımızın gerçek olduğuna saygı göstermelisin. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب التصديق بأنه قد يعجب بي أي شخص دون وجود دوافع خفية ، ولكن عليك أن تحترم أن حبنا حقيقي. |
| Elbette bazen kontrol etmeyi tercih etmediğimiz dürtüler vardır... | Open Subtitles | بالطبع , أحياناً يكون لدينا . . دوافع نفضل ألا نتحكم بها |
| Her şeye rağmen, insan güdüleri, sizin aklınızı hep karıştırır. | Open Subtitles | بِغض النظر عن دوافع الناس لقد صُمموا لكى يُهاجموك |
| Dr Jackson'ı burada tutan sebepler hep duygularıyla bezeli, hep öyleydi. | Open Subtitles | الدكتور جاكسون لديه دوافع للبقاء هنا مصبوغة بنوع من العواطف وكان دائما كذلك |
| İnsanlar duygularıyla motive olurlar ama her insan farklı şeylerden motivasyon bulur. | TED | و حيث أن دوافع الناس دوافع عاطفية ، ولكن نوعية تلك الدوافع مختلفة من شخص لآخر |
| Len'i öldürmek için bir sebebim yok. | Open Subtitles | ولماذا أفعل هذا؟ ليست لدي دوافع "لقتل "لين |
| ...evlilik dışı ilişkiler hakkında ciddi boyutta motivasyon olduğunu inceledik. | Open Subtitles | وقد لاحظنا مجموعة واسعة من دوافع الجماع خارج نطاق الزوجية |
| Ve sürekli bunun sebebi olmayan bir cinayet olduğunu söyleyip duruyor. | Open Subtitles | و قد كانت لديه تلك الفكرة التي تزن على رأسه عن الجريمة من دون دوافع |
| Maddi bir sebebi olamaz. Adamın karısı değil, sevgilisiymiş. | Open Subtitles | ليس لديها دوافع مادية إنها صديقته وليست زوجته |
| Bence cinayet için yeterince sebep var. Haksız mıyım? | Open Subtitles | أظن أن هناك دوافع لجريمة القتل، أليس كذلك؟ |
| Kadın vahşice katledilmiş Sebep: | Open Subtitles | لقد قتلت الزوجة نيرميا بقوة دوافع مجهولة |
| Hiçbir bencilce nedeni olmadan düzgünce hayır işi yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل خيرى لائق بدون اى دوافع انانية |
| Başka bir deyişle onun veya bir başkasının fedakârlık kapasitesinin sebepleri neydi? | TED | بعبارة اخرى، ما هي دوافع قدرته أو قدرة أي شخص آخر على الإيثار؟ |
| Başka bir amacı yoktu başka bir planı yoktu. | Open Subtitles | ولم يكن لديك دوافع خفية، لم يكن لديه على جدول الأعمال. |
| Büyük bir şirketin mirasçısının babasının imparatorluğunu dağıtmasını sağlamalıyız. Çeşitli politik dürtüler, anti-monopolist yaklaşımlar vesaire söz konusu. | Open Subtitles | أترى، لديك دوافع سياسية مختلفة ومشاعر مضادة للتلاعب بها لتوضع في الاعتبار |
| Knox'un güdüleri için bir şey diyemem. | Open Subtitles | ولا يمكنني التحدث عن دوافع نوكس |
| Hiçbir şeyden korkusu olmadığını gösteren halkımın, hiç bir mantıklı temele dayanmadan, yıkıntı halindeki kiliselerden eşyaları almamız gibi, asla düşünülmemiş sebepler göstererek ayaklanma çıkarmak büyük bir vefasızlıktır. | Open Subtitles | نعتبر أنه من الجحود أن شعبناً ورعايانا يثورون ضدنا بدون أي دوافع |
| İnsanların da böyle motive olduğunu sanıyorsanız o zaman tüm teşvikler, tüm iş ahlakı ve ikramiye sistemi ve benzeri şeylerin hiçbiri bir anlam ifade etmez. | TED | فإذا اعتقدت بأن لدى الناس دوافع كهذه، ثم كل الأشياء عن الحوافز، جميع الأشياء حول مدونة قواعد السلوك ونظم المكافآت وهلم جرا، ليس لها أي معنى |
| Size şimdi yalan söylemem için sebebim yok. Bu doğru! | Open Subtitles | لا أملك دوافع للكذب عليك، لكنها الحقيقة |
| Hep gizli bir amacım mı olması lazım? | Open Subtitles | هل لتر تحتاج دائما دوافع خفية؟ |
| Sanıyorum çoğumuz için daha önemli olan ideal nedenler vardır. | Open Subtitles | انا اعتقد انه بالنسبة للعديد منا هناك دوافع مثالية التي هي أكثر أهمية |
| Çünkü Beth'in yaptığı her şeyin doğasında karanlık bir dürtü vardır. | Open Subtitles | لأن كل ما تعمله "بيث" ينبثق في خَلَدها من دوافع معتمة. |
| Polisin elinde herhangi bir ipucu bir gerekçe var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لدى الشرطة أي خيوط , أو دوافع , أي شئ؟ |