| Sanırım Dwight'ın Profesör'e evde kötü bir ruhun dolaştığını söylediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت دوايت يخبر البروفيسور أن هناك أرواح شيطانية فى هذا المنزل |
| Dwight, Mara'yı aramak için benim beklediğim yere birkaç polis gönderdi. | Open Subtitles | دوايت وضع أثنين من الشرطة بالقرب من بقعتي يبحثون عن مارا |
| Dwight iş arkadaşımız ve bu kıyamet günü makinesi için çok uğraştı. | Open Subtitles | دوايت هو عامل وقد عمِل بجد لى هذه الأداة الشبيهة بيم الحساب |
| Bakın, bu satışla en iyi elemanımızın ilgilenmesi lazım ve Dwight bu sensin. | Open Subtitles | انظر .. نحتاج لافضل بائعين نشغل هذه النقطة و ,دوايت , هذا انت |
| Dwight benim kuzenim bende duşta kardeşim Mose'a bu iş fırsatından bahsederken duydum. | Open Subtitles | دوايت ابن عمي لذا سمعته يخبر أخي موز عن فرصة وظيفة في الاستحمام |
| Küçük bir kuş gelip bana dedi ki Dwight, oğlunun doğumgününe gelemiyormuş. | Open Subtitles | مهلا , طائر صغير أخبرني بأن دوايت لايستطيع الحضور لعيد ميلاد ابنك |
| Dwight, Mara'yı aramak için benim beklediğim yere birkaç polis gönderdi. | Open Subtitles | دوايت وضع أثنين من الشرطة بالقرب من بقعتي يبحثون عن مارا |
| Görevim hakkında istediğine inanabilirsin Dwight ama sorunlar inanılmaz şekilde eğlenceliler. | Open Subtitles | صدق ماتريد حول مهمتي دوايت ولكن الاضطرابات انهم مسلين بشكل لايصدق |
| Dwight Dziak partiden sonra buraya geldi ve aranızda bir tartışma yaşandı. | Open Subtitles | عاد دوايت ديزياك هنا بعد الحفلة ودخلتما أنتما الأثنان بنوعٍ من المشاجرات |
| Dwight'ı şehre kadar takip ettin ve onu fıskiyenin orada boynundan bıçakladın. | Open Subtitles | لقد تبعت دوايت إلى المدينة وطعنته في عنقه عند النافورة أهاذا صحيح؟ |
| Norman Sontag'in sopasıyla yaptığı hasar Dwight ölmeden saatler önce olmuş. | Open Subtitles | إصابة نورمان سونتاغ بصلبٍ مقاس سبعه قبل ساعات من قتل دوايت |
| Belki de Dwight Norman ona vurduktan sonra henüz ölmeden önce eczaneye uğramıştır. | Open Subtitles | لذلك ربما توقف دوايت في صيدلية بعد ضرب نورمان له، لكن قبل أن يُقتل؟ |
| - İsmim Dwight Butler. - Müdürüm Bay Bill Boss. | Open Subtitles | اسمي دوايت بتلر و هذا هو رئيسي، السيد بيل بوس. |
| Dwight, bu kötü şansımla bunu ben yapmasam daha iyi olur. | Open Subtitles | دوايت مع حظي السيء قد لا اكون الشخص المناسب لهذه المهمة |
| Müdür Dwight, okulun ilk günü... bana kızmak için dışarıdaydı. | Open Subtitles | المدير دوايت كان يكرهني منذ أول يوم لي في المدرسة |
| Ama arada bir Dwight Eisenhower'ın dediği gibi bazı problemleri çözmenin yolu onu büyütmekten geçer. | TED | ولكن من حين الى اخر كما قال دوايت أيزنهاور طريقة حلك للمشكلة هي في ان تجعلها اكبر |
| Başkan Dwight D. Eisenhower'ın Ulusa Veda Konuşması. | Open Subtitles | الرئيس دوايت أيزنهاور وداع العنوان للأمة |
| 1952 yılında eski Müttefik Başkomutanı General Dwight D. Eisenhower, Truman'ın yerine geçmek üzere seçim kampanyasına girişti. | Open Subtitles | في عام 1952 قام الجنرال دوايت ايزنهاور، القائد الأعلى السابق لقوات الحلفاء بحملة إنتخابية ليخلف ترومان |
| Defteri beni Dwight'tan korumak için aldığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك أخذت ذلك الكتاب لحمايتي من دوايت. |
| Keith'le beni ve Dwight'ı karşılaştırırdı. | Open Subtitles | كانت تحاول المقارنة بين كيث و بيني وبين دوايت |
| DeWitt mahkeme boyunca hiç konuşmadı, hatta kızlarından bazıları karakter testini... mahkemeye delil olarak sunmalarına rağmen ağzını bıçak açmadı. | Open Subtitles | دوايت لم ينطق خلال المحاكمة حتى بعد شهادة بعض الفتيات عليه |