| Dorsett sevgilim var gibi bir şey demişti. - Brigitte. | Open Subtitles | دورسيت) قال شيئا عن وجود صديقة له) - (بيرجيت) - |
| Pekala, herkes eşyalarını bu büyük kutuya koysun ve lideri takip etme oyunu için Bayan Dorsett'in arkasında sıraya dizilsin. | Open Subtitles | حسناً, فليضع الجميع أشيائهم فى الصندوق الكبير. ثُم قِفوا صفّاً وراء الآنسة (دورسيت) لنلعب لعبة "إتبع القائد". |
| Küçük bir kız gibi konuşmak eğlenceli mi, Bayan Dorsett? | Open Subtitles | هل تستمتعين بالتحدُّث كطفلة صغيرة يا آنسة (دورسيت)؟ |
| Sybil Dorsett'in 251. psikoanalitik terapisi. | Open Subtitles | (سيبيل دورسيت), جلسة التحليل النفسى رقم 251. |
| Uzak mesafeden Bayan Sybil Dorsett aranıyor. | Open Subtitles | هذه مُكالمة من مسافةٍ بعيدة للآنسة (سيبيل دورسيت). |
| Bay Dorsett, bu çok büyük bir hastalık. | Open Subtitles | حسناً يا سيّد (دورسيت), هذا مرضٌ خطيرٌ جِدّا. |
| Dorsett'i tablolarla çok ilgili, varlıklı bir müşteri bulduğuma ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعت، (دورسيت) أن لديّ عميل غني جداً و أنه مهتم بشدة بشراء اللوحة |
| Tamam öyle olsun. İkinci öğrendiğimiz şey Dorsett'in de burada kaldığı olursa gidiyoruz ve destek çağırıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، في لحظة معرفتنا لو أن دورسيت) يقيم هنا) |
| Dorsett'i bulamazsanız Neal'a ne olacak? | Open Subtitles | (إذاً، لو لم تعثر على، (دورسيت ماذا سيحدث لـ (نيل) ؟ |
| Dorsett'i yakalamak için kullanabilirim. Sizin için çalıştığımı bilmiyor. | Open Subtitles | (يمكنني ان استخدمها للقبض على، (دورسيت أنه لا يعرف أني أقوم بالعمل معك |
| Evet, karıştırma o yüzden. Anında indir Dorsett'i. | Open Subtitles | نعم, ولا تجعلها معقدة إجهز على، (دورسيت) بسرعة |
| Walker, Dorsett, Blount, Newsome. | Open Subtitles | ووكر، دورسيت بلونت، نيوسوم |
| Anlıyorsunuz ya, Bay Dorsett, ben sadece onun konuşması için bazı kayıp parçaları birleştirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | تُدرِكُ يا سيّد (دورسيت) أننى أُريد فقط... أنّ أحسِم بعض الأمور المُعلّقة, إذا جاز التعبير. |
| Bay Dorsett, şu anda elimde yaralanmalara ait bir liste var. | Open Subtitles | أتعرِف يا سيّد (دورسيت), لدىّ هُنا... قائمة ب... الجروح. |
| Ve düşünmeye son vermek istediğim tek şey, Bayan Dorsett'in geri kalanını ne şekilde açıkladığı. | Open Subtitles | والشىء الذى أُريد أن أتوقّف عِنده هو... كيف برّرَت السيدة (دورسيت) كُلّ هذه الجروح. |
| İyi bir kadın olduğuna eminim, ama en iyi insanlar bile oldukça hastalıklı olabiliyor, Bay Dorsett. | Open Subtitles | أنا مُتاكِّدة أنها كانت إمراةً رائغة, ولكِن حتّى أكثرُ الناس رَوعةً... يُمكِن أن يمرضوا يا سيّد (دورسيت), |
| Öteki adam da Dorsett, Fransız göçmeni. | Open Subtitles | (و الرجل الآخرهو، (دورسيت وافد فرنسي |
| Dorsett 20.Cadde'den geçiyor. | Open Subtitles | (شاهدنا (دورسيت يعبر الشارع العشرين |
| Dorsett. Numaramı nereden buldun? | Open Subtitles | (دورسيت) كيف حصلت على هذا الرقم ؟ |
| Dorsett'in kaçıp gideceğini düşünmemiştim. Yok ya. | Open Subtitles | لم اكن أعتقد أن دورسيت) سيهرب) |
| Sen Dorset'tekilerle konuş. Yanına herhangi bir silah araştırması almış mı öğren. | Open Subtitles | أنتِ تحدثتِ مع "دورسيت" هل أخذ أيّاً من أبحاث الأسلحة معه؟ |