| Artık sizi dük yaparlar, değil mi efendim? | Open Subtitles | ستصبح دوقا الآن يا سيدي. أليس كذلك يا سيدي؟ |
| Ve Majesteleri'nin beni dük ilan ettiği zamanı Tanrı bilir nedendi. | Open Subtitles | وعندما جعلني صاحب الجلالة دوقا الرب وحده يعلم لماذا |
| Ve bu keşişin, kraliyet ailesi üyesi bir dük olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | وتبين أن هذا الراهب كان دوقا من عائلة ملكية |
| O zaman onu bir dük yaparım, veya bir kont. | Open Subtitles | إذا سأجعله "دوقا" أو "إيرل". الدوق والإيرل: مرتبتين من مراتب النبلاء. |
| Prens değil, dük değil, İngiliz kontu değil. | Open Subtitles | لست أميرا لست دوقا |