| Halkın için tereddüt etmeden bunları yaptığında gerçek bir kral olacaksın. | Open Subtitles | حين تقوم بهم لشعبك دون تردد حينذاك ستكون ملكاً حقاً |
| Ama ben yine öldürmek zorunda kalacağım. Hiç tereddüt etmeden, gözümü kırpmadan. | Open Subtitles | هذا ما سيحدث هناك سوف تقتل دون تردد أو هذيان |
| Bu sabah hiç düşünmeden üzerime bunları giydim. | Open Subtitles | أعني أنّني ارتديتُ هذه صباح اليوم دون تردد |
| Kendi adamını bile gözünü kırpmadan vurabilecek manyağın teki. | Open Subtitles | إنه من ذلك النوع من المجانين الذي يمكنه قتل أحد رجاله دون تردد |
| Bu akşam isimsiz telefonların sahibi bununla tereddüt bile etmeden yüzleşti. | Open Subtitles | هذه الليلة، متصلي المجهول واجهه دون تردد |
| ... bunu hiç tereddütsüz ve tartışmasız yapacaktır." | Open Subtitles | "يتم طلبه من قبل المهيمن وفعله دون تردد أو جدال" |
| Hiç tereddüt etmeden aileni, ülkeni ve arkadaşlarını terk ettin. | Open Subtitles | ،تركتِ عائلتك والأصدقاء والوطـن دون تردد |
| Bir büyücü çocuğunu kurtarmak için tereddüt etmeden hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | أنت خاطرتي بحياتك دون تردد لانقاذ مشعوذ شاب .. طفلة |
| Onları tereddüt etmeden patlatırım. | Open Subtitles | وسوف أضعهم خارجاً من دون تردد. |
| Genç büyücü hiç tereddüt etmeden yaktı ortalığı. | Open Subtitles | وقد احرقها ذلك الساحر الصغير دون تردد |
| {\cH4411FF}Bir an için bile tereddüt etmeden, pişmanlık duymadan! | Open Subtitles | ! يمكنني قتلهم جميعهم دون تردد أو أدنى ندم |
| Pişmanlık, vicdan azabı. Hem de seni ve Lois'i hiç düşünmeden öldürebilecek tehlikeli bir yaratık için. | Open Subtitles | الأسف، الندم لمخلوق كان قد يقتلك أنت و(لويس) دون تردد |
| - Yine ona oy veririm. - hiç düşünmeden. | Open Subtitles | سأصوت لصالحه مجدداً - دون تردد - |
| Winchesterların seninle işi bittiğinde seni hiç düşünmeden atacaklar çünkü bunu yapabilirler. | Open Subtitles | حينما يفرغ منك الأخوان (وينشيستر) سيتخلّيان عنك دون تردد لأنهما يستطيعان |
| Ama bekçi onu, gözünü kırpmadan vurdu. | Open Subtitles | ولكنه أطلق عليها النار دون تردد |
| Onlar gözünü kırpmadan öldürürler. | Open Subtitles | إنهم يقتلون دون تردد |
| Bu akşam isimsiz telefonların sahibi bununla tereddüt bile etmeden yüzleşti. | Open Subtitles | لكنني ما زلت أخشى الموت هذه الليلة، متصلي المجهول واجهه دون تردد |
| Lucy tereddüt bile etmeden okul çocuklarını öldürüyor. | Open Subtitles | لوسى ستقتلُ تلامذة دون تردد |
| tereddüt bile etmeden. | Open Subtitles | من دون تردد |
| ... bunu hiç tereddütsüz ve tartışmasız yapacaktır." | Open Subtitles | يتم طلبه من قبل المهيمن" "وفعله دون تردد أو جدال |