| Derdim ki David Rosen yasalara aşıktır, adaleti sever, hatta görünüşe göre onları benden daha çok seviyormuş. | Open Subtitles | كنت ساقول هذا ديفيد روزن يحب القانون يحب العدل.. من الواضح, يحبه اكثر مني |
| David Rosen'ın da gizlendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | حسنا لقد أخبرتني انك توليت أمر ديفيد روزن |
| Ve şu an, 3 saat sonra, Adalet Bakanı David Rosen silah denetimi yasa tasarısını savunmak üzere adliye binasında olacak. | Open Subtitles | والان على بعد 3ساعات المدع العام ديفيد روزن سيكون في المحكمة يدافع عن تشريع السيطرة على السلاح |
| Öncelikle, Leonar Carnahan'ın cinayeti... işlediğine David Rosen'ı ikna etmeliyiz. | Open Subtitles | أولا، نحن بحاجة إلى إقناع ديفيد روزن لتوجيه الاتهام ليونارد كارناهان بالقتل |
| Ben, David Rosen, tek kişilik ordu ile mi? | Open Subtitles | أنا ديفيد روزن وجيش الفرد الواحد |
| Ama söylemiş olsalardı ve sormaları lazımdı, eğer sorsalardı onlara derdim ki David Rosen iyi, dürüst ve anayasayı muhafaza edebilecek bir adam. | Open Subtitles | لكن ان فعلوا ويجب عليهم ان يفعلوا... اذا فعلوا كنت ساقول ان ديفيد روزن رجل صالح ونزيه |
| O dosyalar beni kazanan David Rosen yaptı. | Open Subtitles | تلك الملفات جعلتني ديفيد روزن رابح |
| David Rosen ilgileniyor. | Open Subtitles | نحن اخرجنا ديفيد روزن هناك الان |
| "David Rosen'i öldür. Bunun için gerçekten çok minnettar olurum " demek. | Open Subtitles | "اغتيال ديفيد روزن سأقدر أن تخبريني أولا |
| Bu David Rosen harika bir adamdı, ayrıca görünüşe göre harika bir koca ve babaymış. | Open Subtitles | (ديفيد روزن) كان شخصًا عظيمًا زوج عظيم وأب عظيم |
| Bakar mısınız, David Rosen'ı arıyordum. | Open Subtitles | عفوا أنا أبحث عن ديفيد روزن |
| David Rosen yüksek kabiliyetli birisi olarak kendini gösterdi beneminim | Open Subtitles | ديفيد روزن) اظهر نفسه بأنه على) درجة عاليه من الكفاءه و انا واثق |
| Demokrat vekil general David Rosen hakkında. | Open Subtitles | (للنائب العام الديموقراطي (ديفيد روزن |