Amacımız; yayınlanmış dizaynların çok net, tamamlanmış olduğu bir depodur; bu DVD etkili bir uygarlığın başlangıç kitidir. | TED | هدفنا هو مستودع لنشر التصاميم واضحة جدا، وكاملة ذلك، في قرص دي في دي واحد هي بالفعل عدة بداية الحضارة. |
Bu aletlerin kalitesiyle ilgili hiçbir bilgimiz yoktur gene de TV - DVD karışımı olalara bakarız ve "Hıh!" | TED | وليس لدينا اية معرفة اياً كانت عن جودة تلك الاشياء ولكننا ننظر الى التليفزيون المشتمل على دي في دي ونقول |
Teknolojiye erişim göz önüne alındığında, küçük bir kırsal köy okulu bile bir DVD'yi beyaz tahtaya yansıtabilir. | TED | و نظراً لتوفر التقنية , يمكن حتى لمدرسة في قرية ريفية صغيرة أن تعرض دي في دي على لوحة بيضاء. |
Dinle, demek Dee ile işi ilerlettiniz, doğru mu? | Open Subtitles | لذا أشياء أصبحتْ حارةَ وثقيلةَ جميلةَ مَعك وظهرِ دي في اليومِ، يُصحّحُ؟ |
- Güzel. Dee'ye vergi teftişi olayında yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | يارجال نحن يجب أن نساعد دي في مشكلة الضرائب |
RH: Biliyorsun ki biz DVD satarak büyüdük. | TED | ر.ه: أنت تعلم،لقد كبرنا ونحن ننقل دي في دي. |
Sonra da DVD'de diziler, kutu setler geldi. | TED | وبعد ذلك كنا نضع المسلسلات، والتسجيلات،على دي في دي. |
Bir avantajımız vardı, DVD çağında doğduk ve bunun geçici olacağını biliyorduk. | TED | لقد كان لدينا ميزة، وهي أنّ بدايتنا كانت عن طريق دي في دي، وكنا نعلم أنّ هذا سيكون أمرًا مؤقتًا. |
Bu bir DVD, ileri düzeyde kaçakçılık bu. | Open Subtitles | هذا ال دي في دي هذا جبناه قبل ما ينزل بالسوق |
Sana yeni bir tane alacağım. İnternette DVD player'lı bir tane görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رايت واحد في الانترنت مع مشغل دي في دي |
Sana yeni bir tane alacağım. İnternette DVD player'lı bir tane görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رايت واحد في الانترنت مع مشغل دي في دي |
Benim evimde kalamıyordu, onun evinde de DVD, uydu anteni veya kablolu yayın yoktu. | Open Subtitles | لم تستطع الإقامة في منزلي وليس عندها دي في دي أو دش |
CD, DVD, play station bağlı durumda ve bir de pikabım var.... kendinizi eski moda hissettiğiniz günler için. | Open Subtitles | مع ست سماعات خارجية و سي دي, و دي في دي ,وبلاي ستيشن وعندي ثمان مشغلات سي دي لتلك الأيام ..عندما تشعر فقط بقليلاً |
YEAGER HAVAALANI Birinci sınıf uçunca istediğin DVD filmi seyredebiliyorsun. | Open Subtitles | في الدرجة الأولى لديك مشغّل دي في دي وقد تشاهد فلم من إختيارك |
İmzaladığı DVD'sine kendisi not düşmüş. | Open Subtitles | لقد أصدرت ملحوظةً لنفسها بأنها ستوقع قرص دي في دي |
Elindeki DVD'lere ve 500 dolarlık cüzdana el koymuşlar. | Open Subtitles | تمت مصادرة بعض اسطوانات دي في دي وإليك هذه محفظة بها 500 دولار |
İki DVD ve bir paket patlamış mısırlardan al. | Open Subtitles | إثنان دي في دي وأنت تَحْصلُ على حزمة من .الذرة |
Dee ve Corinne'i ön sırada otururken görmüştüm ve yanlarındaki koltukta oturmak nasıl olurdu diye bir düşünmüştüm. | Open Subtitles | رأيت دي في الصف الأمامي مع كورني وتساءلت ماذا سيكون لو مثلا لو كان مكاني في الحياة الجلوس بجانبهم واشاهدك |
Mecbur kalsam Dee Dee'nin kafasını bir saniyede patlatırım. | Open Subtitles | سأقضي علي رأس (دي دي) في غضون ثانية، إذا إضطُررت لذلك إنه يقول ذلك دائماً |
Devam edelim. MySpace'te Dee ile irtibata gecen Bruce denen herif bizim biyolojik babamiz oldugunu iddia ediyor. | Open Subtitles | لندخل بالموضوع، هناك هذا الشخص (بروس) الذي تواصل مع (دي) في ماي سبيس |