| Seni olayın dışında bırakmak için ödeme yaptım, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد دُفع لي لأخرجك من الصورة ، هذا كل شئ |
| Son konserinde, Casey'in grubuna etle ödeme yapmışlar. | Open Subtitles | في أخر عرض لفرقة كيسي ,لقد دُفع لهم بشرائح اللحم |
| Durun biraz, ortada bir hata var, bu evin parası ödendi. | Open Subtitles | لحظة، هناك سوء فهم هذا المنزل دُفع ثمنه بالكامل |
| Adsız Alkolikler toplantısına katılanlardan biri gibi davranmam ve hasta toplamam için para ödendi. | Open Subtitles | دُفع لي لحضور الإجتماعات ومجموعات الإتّزان وتوظيف المرضى |
| Bütün bedeniyle, yaklaşık 10 cm yansıtıcı yüzeyi olan bir cismin üzerine doğru itilmiş. | Open Subtitles | لقد دُفع جسمها بشيء ما على بعد عشر سنتيمترات على سطح عاكس |
| Bu sabah, kaldığın otelin terasından aşağı itilmiş. | Open Subtitles | لقد دُفع من على سطح فندقكِ هذا الصباح. |
| Yani bir merdivende öldürülüp, bir diğerinden mi itildi? | Open Subtitles | إذاً فقد قُتل على درج، ثمّ دُفع لاحقاً على درج آخر؟ |
| - Değilmiş. Üç farklı cam parçası varmış. Maktul muhtemelen camdan itildi. | Open Subtitles | كلا، كانت هناك ثلاث شظايا مختلفة من الزجاج، على الأغلب أنّ الضحية دُفع عبر نافذة. |
| Bana oyunu kazanıp paranın patronumda kalması için ödeme yapıldı. | Open Subtitles | دُفع لي لكي أكون هنا و لكي أفوز بهذه اللعبه ليتمكن رئيسي من الإحتفاظ بجائزته الماليه |
| Tam ödeme yaptım. Daha ne istiyorsunuz? | Open Subtitles | دُفع لك بالكامل ما الذي يمكن أن تريده أكثر ؟ |
| Aynı Perulu para aklayan adama ödeme yaparak onu Shining Path kaçırmış gibi göstermek istedi. | Open Subtitles | دُفع له من نفس ذلك المال البيروفي المغسول ليجعلها تبدو و كأن أحدهم قام بإخراجه من اللعبة |
| Kraliçeyi öldürmek için ödeme aldım. Eve dönüş yolunda. | Open Subtitles | دُفع لي لآقتل ملكة أسكوتلندا فى طريق عودتها للمنزل. |
| Bize kafamızı çevirmemiz için para ödendi. | Open Subtitles | لقد دُفع لنا لندير ظهورنا إليها |
| Bu ayrıcalık için onlara yüklü miktarda para ödendi. | Open Subtitles | دُفع لهم بسخاء لينالوا شرف قتلك |
| Peşin mi ödendi? | Open Subtitles | دُفع الثمن مقدما ؟ |
| - Vincin binaya olan mesafesine ve bir de debelendiğine dikkat edersek, itilmiş! | Open Subtitles | إستناداً لمسافة إبتعاد الرافعة من المبنى وعلامات الصراع على السطح... لقد دُفع. |
| Atlamış, düşmüş veya itilmiş. | Open Subtitles | قفز، سقط... أو دُفع |
| Maktül itilmiş. | Open Subtitles | لقد دُفع. |
| Koca Baba yere itildi. | Open Subtitles | يعطيهاإلىدادىالكبير. الذي دُفع إلى الأرضية! |
| ...suikastçi çatıdan itildi ve tam buraya düştükten sonra hepimizin önünde ayağa kalktı. | Open Subtitles | القاتل دُفع من على السطح... ، ثم سقط هناك تماماً، |