| Adamın biri güzel şeylerin uzun sürmediğini söylemişti bir keresinde. | Open Subtitles | أحدهم قال ذات مرة أن الأشياء الجميلة لا تدوم طويلاً |
| Babam bir keresinde, iş dünyasında üç çeşit para birimi olduğunu dile getirmişti. | Open Subtitles | أبي أخبرني ذات مرة أن هنالك ثلاث أنواع من العملات في هذا العمل |
| Bana bir keresinde bizim gibi adamların asla sevilemeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني ذات مرة أن الرجال مثلنا لن يحصلوا على المحبة |
| bir zamanlar ona, güzel bacakları olduğunu söylemiş olan .son derece başarılı bir spor muhabiriyle. | Open Subtitles | وكيل ألعاب رياضية ناجح جداً و أخبرها ذات مرة أن سيقانَها جميلة |
| Um, uh bilirsiniz, bir zamanlar birisi bana demişti ki gerçek aşk ruhunuzun diğer yarısını bulduğu andır. | Open Subtitles | أتعلمون أمراً؟ لقد أخبرني أحدهم ذات مرة أن الحب الحقيقي: |
| Pelagius bir keresinde umudunu kaybetmekten daha kötü bir ölüm olamaz demişti. | Open Subtitles | أوقفت رجل شرير عندما كان بإمكانك الهرب أفعلت كلّ ذلك بلا سبب؟ بلجيوس اخبرنى ذات مرة أن الموت أسوء |
| bir keresinde paten yarışında yer göstericiye rüşvet teklif etmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ذات مرة أن أرشي مرشد في سباق تزلّج |
| bir keresinde, dünyanın en harika aşığını öldürmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ذات مرة أن أقتل أعظم عاشق في العالم. |
| bir keresinde bana, on beşinci yaş gününde uçurtma uçurma ustası seçildiğini söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر كنت قد قلت لي ذات مرة أن في عيد ميلادك الـ 15.. .. سيكون لديك الفن لصناعه الطائرات الورقية؟ |
| Bana bir keresinde ideal bir meme kanseri hastasının nasıl olacağını söyleyen bir hocam vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدي أستاذ قال لي ذات مرة أن المريض المثالي القابل للتعرض لمرض السرطان |
| bir keresinde sismografı yüzünden az daha çarpılıyordum. | Open Subtitles | لقد كاد ذات مرة أن يصعقني بمقياس الزلازل الخاص به |
| bir keresinde, beni tek eliyle alabileceğini söyleyen adam sen değil miydin? | Open Subtitles | ألست أنت نفس الشخص الذي قال لي ذات مرة أن بوسعه هزيمتي بيد واحدة؟ |
| bir keresinde sana taraf seçmek zorunda kalacaksın demiştim. | Open Subtitles | أتتذكرين عندما أخبرتك ذات مرة أن عليك اختيار جبهة ما؟ |
| Bilirsin, benim yaşlı adam bir keresinde bana, nereye gittiğini bilen birisiyle hızlı giden birisini asla karıştırma demişti. | Open Subtitles | أتعلم, رجل عجوز أخبرني ذات مرة.. أن أُميز بين الشخص الذي يمشي بسرعة والشخص الذي يعرف أين يذهب. |
| Haklısın. bir keresinde doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | وأنت أخبرتني ذات مرة أن رواة الحقيقة خرجوا من المدينة للأبد |
| bir keresinde doktor bir bebeğin kas kapasitesine sahip olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | ثمة طبيب أخبرني ذات مرة أن قدرتي العضلية مثل رضيع |
| Um, uh bilirsiniz, bir zamanlar birisi bana demişti ki gerçek aşk ruhunuzun diğer yarısını bulduğu andır. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم ذات مرة أن الحب الحقيقي هو إدراك الروح لمثيلتها. |
| Ernest Hemingway, bir zamanlar tek yapmak istediğinin sadece tek bir doğru söz yazmak olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | آرنست همنغواي قال ذات مرة أن كل ما أراد فعله هو أن يكتب جملتين |
| bir zamanlar biri bana, para kazanmadığı her saatin lüks olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أحدهم أخبرنى ذات مرة أن تقضيه الوقت على الامور التى لا تعطى اجراء بالساعه مجرد تضيعه وقت |
| bir zamanlar üç Doktor iki Osgood... | Open Subtitles | حدث ذات مرة أن كان هناك ثلاثة من الدكتور |
| Bilge bir adam bir zamanlar bana hayattaki en önemli şeyin onur olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | رجلُ حكيم قال لي ذات مرة أن الشرق أهم شيء في الحياة |