"ذكرتِ" - Traduction Arabe en Turc

    • bahsettin
        
    • söylemiştin
        
    • bahsetmiştin
        
    • söyledin
        
    • söylemiştiniz
        
    • bahsedince
        
    • söyleyince
        
    • deyince aklıma
        
    Bebek sahibi olmanın seni fiziksel olarak daha az cazibeli yapacağı endişesinden bahsettin. Open Subtitles ذكرتِ أنّكِ قلقةٌ أن إنجاب الطفل قد يُشعِركِ بأقل جاذبية جسدياً
    Ama madem bahsettin şimdi bir akış şeması fena olmaz bak. Open Subtitles لكن طالما ذكرتِ ذلك فإنّ مخططًا بيانيًّا سيكون لطيفًا
    Sadece bir şaka olduğunu söylemiştin ama insana dönüştüler. Open Subtitles لقد ذكرتِ بأنها مزحةً فحسب، والآن تحوّلوا إلى بشر
    Babanın seninle ilgilenmediğinden bahsetmiştin. Open Subtitles ذكرتِ بأنّ والدكِ لم يولكِ اهتمامًا بالغًا
    Gösterinin bitiminde spotların senin üzerine gelmesini istediğini söyledin. Open Subtitles لقد ذكرتِ أن الأضواء الكاشفة سَتُسلط تجاهك عندما تقومين بأداء الدورة الختامية
    Fabry hastalığının nadir bir hastalık olduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles لقد ذكرتِ أنّ هناك عدد قليل من مرضى فابري
    Sen telefonda suikastçının yüzünün tam olarak görünmediğinden bahsedince ben de kendim bir yüz oluşturdum. Open Subtitles ذكرتِ بإنّ صورتهما ليست واضحتين على الهاتف خصوصاً وجه القاتل، لذا قمّت بإنشاء واحدة
    Geçitten kimseye bahsettin mi? Laf arasında bile olsa. Open Subtitles هل ذكرتِ أبداً وجود الطريق السري لأيٍ كان حتى ولو كان كلاماً عابراً ؟
    Madem bahsettin, son üç aydaki liderliğinden hiç memnun olmadım. Open Subtitles ولكن بما أنك ذكرتِ ذلك أنا لم أكن سعيداً بقيادتك في الأشهر الثلاثة الماضية
    Değerli bir şeyini almak için Meksika'ya gitmek istediğinden bahsettin. Open Subtitles لقد ذكرتِ بأنكِ تريدين الذهاب للمكسيك للحصول على شيء ذو قيمة.
    Mesele şu ki, bir kapıdan bahsettin ve kendine kapı muhafızı deyip silahtan bahsettin. Open Subtitles لأنكِ ذكرتِ بوابة ودعوتِ نفسكِ بحامية البوابة كما ذكرتِ أدوات البوابة
    Mesajında bir arkadaşını getireceğini söylemiştin. Open Subtitles ظننت أنكِ ستحضرين إحدى صديقاتكِ كما ذكرتِ في رسالتك
    Aşağı yukarı 500 yıl önce vampir olduğunu söylemiştin. Open Subtitles ذكرتِ أنّكِ تحوّلت لمصّاصة دماء منذ 500 عام تقريبًا.
    O gece kavga ettiğinizi söylemiştin. Open Subtitles أعني أنك ذكرتِ أنكما خِضتما شجارًا تلك الليلة.
    Yalan makinasındayken gergin olmadığından bahsetmiştin, değil mi? Open Subtitles لقد ذكرتِ أنه لم يكن متوتراً, أثناء إختباره, صحيح؟
    Geçen tamirde olduğundan bahsetmiştin. Open Subtitles انتِ ذكرتِ ان سيارتك في محل التصليح
    Birkaç kez eğitimine devam etmek istediğinden bahsetmiştin. Open Subtitles آه، لقد ذكرتِ عدة مرات بخصوص مواصلتكِ... تعليمك.
    Oh, apartmanda bir ünlünün yaşadığını söyledin mi? Bir ünlü mü? Open Subtitles هَلْ ذكرتِ أن أحد المشاهير يعيش في البناية؟
    Kocanızın hayalet hikayelerinden hoşlandığınızı söylemiştiniz, değil mi? Open Subtitles ‫وكنتِ ذكرتِ أن زوجكِ ‫من محبّي قصص الأشباح، لا؟
    Siz böyle bahsedince hatırladım, evet vardı. Open Subtitles بما أنكِ ذكرتِ هذا، اجل
    Siz söyleyince aklıma geldi de, seanslarınızda kaydettiğiniz CD kayıtlarını dinlemek isterim. Open Subtitles حسناً، بما أنكِ ذكرتِ ذلك، فأود سماع الأقراص المسجلة لجلساتكما العلاجية معاً
    Şimdi sen deyince aklıma geldi de, evet merak ettim. Open Subtitles الآن إذ ذكرتِ ذلك، أجل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus