O şey çok sert iterek hakkında dedi... | Open Subtitles | ذلك الشىء الذى قُلتة لكى بشأن اندفاعك الزائد |
O şey yüzünden sersemleyince elimin titremesi normal. | Open Subtitles | أنظر، إنني مُضطربة قليلًا بعد تمرير هذا من خلال ذلك الشىء |
- O şey aniden içeriye girdi. - Benimle gelin. | Open Subtitles | لقد صدم ذلك الشىء المبنى فجاءه |
At O şeyi! Hepimizi öldürteceksin! | Open Subtitles | ضع ذلك الشىء بعدياً, ستقتلنا جميعا |
O şeyi benden uzak tut. | Open Subtitles | ابق ذلك الشىء بعيداً عنى. |
O şeyi fazla içme. Asitlidir. | Open Subtitles | يجب عليك أن تخفف من ذلك الشىء يا (جيمس), فهو حامضى جداً |
Kulağında O şey varken benimle normal konuşmaya kalkma. | Open Subtitles | لا تحاول التكلم بشكل طبيعي فيما يوجد ذلك الشىء في أذنك أين (إميلي)؟ |
O şey... karını öldürdü. | Open Subtitles | ..ذلك الشىء قتل زوجتك |
Belki de bir müzik grubunu dinlemek için herkesi bir araya toplayıp, bu dünyaya ait olan bizler, O şey gelip kendisini götürene kadar onunla birlikte kalabiliriz. | Open Subtitles | ربما نحشد الجميع بالداخل فى آخر دقيقة لسماع الفرقة ونحن ، المنوط إلينا تلك المهمة ، نبقى معها ...لنساعدها فى مواجهة ذلك الشىء |
Kes şunu! O şey nerede? | Open Subtitles | واين ذلك الشىء ؟ |
O şeyi niye attın ki sen? | Open Subtitles | لما قذفت ذلك الشىء بعيداً |
- Evet, gördüm O şeyi. | Open Subtitles | - أجل، رأيت ذلك الشىء. |
O şeyi öperken. | Open Subtitles | تٌقبلين ذلك ... ذلك الشىء |