| Bizden önce morg olayını buldu sonra O avukat olayı da var. | Open Subtitles | لقد وصل إلى المشرحة قبلنا و قبل ذلك المحامي |
| Bak, O avukat bana dilediğince amatör çekim göstersin. | Open Subtitles | سأقول لك ماذا أيضاً ذلك المحامي يستطيع |
| McBride nefsi müdafaada bulunmuş, öyle mi? Bunun sebebi O avukat Hodge'un olayı kardeşimin hatasıymış gibi göstermesi. | Open Subtitles | ذلك بسبب أنّ ذلك المحامي (هودج) جعل الأمر يبدو وكأنها غلطة أخي |
| Bu avukat, senin babanı öldüren şirketi temsil ediyor, o nedenle kafanı karıştırmak için mümkün olan her şeyi yapacaklardır. | Open Subtitles | ذلك المحامي يمثّل الشركة التي قد تكون قتلت أباك لذا سيبذل قصارى جهده لكي يربكك. |
| Tüm paramı alan Şu avukat vardı ya | Open Subtitles | هل تذكر ذلك المحامي الذي أخذ جميع أموالي ؟ |
| Sendikacı çocukların önerdiği Şu avukatı aramayı düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر في مكالمة ذلك المحامي ذلك الذي اقترحته النقابة |
| Tyler. O avukat, saati 450 dolardan çalışıyor. | Open Subtitles | ذلك المحامي (تايلر) حسابه 450$ في الساعة |
| O avukat bir savcı. | Open Subtitles | ذلك المحامي هو المدعي العام |
| Bu avukat, teftiş için, Maliye Bakanlığı tarafından talep edilen her türlü bilgiyi, raporları ve kayıtları hazır etmek zorundadır. | Open Subtitles | ذلك المحامي عليه ان يقدم التدقيق أي معلومات ذات علاقة او تقارير أو سجلات يطلبها مراقب من وزارة الماليه |
| Müşterimiz, bu,avukat Winston. | Open Subtitles | عميلنا هو ذلك المحامي , (وينستون) |
| - Pekâla, Şu avukat... | Open Subtitles | اذن ذلك المحامي كوباياشي |
| İyisi mi Şu avukatı tutayım. | Open Subtitles | ربّما يجب أن أطلب ذلك المحامي الآن. |