O dedektif muhtemelen dün olduğundan çok daha farklı bir kişidir. | Open Subtitles | ربما ذلك المحقق أصبح شخصاً أخر غير الذي كان بالأمس |
O dedektif, babanı tutukladı. Ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | ذلك المحقق إعتقل والدك وهو يعلم بما فعلته |
O dedektif, Ali'ye Elliot Rollins'in kiralık bir araçta fotoğrafını gördüğünü söylemiş. | Open Subtitles | ذلك المحقق أخبر (ألي) بأنه رأى صورة لـ(إليوت رولينز) في سيارة تأجير |
Şu dedektif kayıtları bir ay önce polisler olay yerine varmadan almış. | Open Subtitles | ذلك المحقق أخذها مسبقاً حتى قبل أن يصل رجال الشرطة لمكان الجريمة |
Beni çağıran Şu dedektif bana bir bilgi vereceğini söylüyor. | Open Subtitles | ذلك المحقق الذي إتصلت به , يقول يملك معلومات لي |
O Dedektifin başlatmadığı hiçbir şey yapmadım bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لم أفعل لك شيئاً لم يبدأه ذلك المحقق وأنت تعلم هذا |
- Hey, beni bir dedektif takip ediyor. | Open Subtitles | -وهناك ذلك المحقق الذي يلاحقني ؟ |
Durumsal bir kanıt, tutuklama yapmak için yeterli olsaydı Şu dedektif seni Denver'e geri götürmek zorunda kalabilirdi. | Open Subtitles | حسناً، إن تمّ اعتبار الأدلّة الظرفيّة كافيةً للإعتقال فلربما ذلك المحقق سيأخذك معه إلى "دنفر" |
Tabii ki korktum Şu dedektif biliyor. | Open Subtitles | نعم، كنت خائفة، ذلك المحقق يعرف شيئاً |
Viktor'ın ölümü şu Dedektifin ölümünün intikamı mıymış? | Open Subtitles | موت فيكتور إنه انتقام لقتلِه ذلك المحقق ؟ |
Daha 14 yaşındaydım, o pislik Dedektifin bira göbeği kadardım. | Open Subtitles | كنت في سن الـ14 ولم استطع التفكير بنظرية أخرى تفوق نظرية ذلك المحقق الأحمق |
Sonra yanıma bir dedektif geldi ve bana dedi ki... | Open Subtitles | و يأتي إلى ذلك المحقق ويقول |
Meşhur bir dedektif misiniz? | Open Subtitles | ألست ذلك المحقق الشهير؟ |