"ذلك المكان" - Traduction Arabe en Turc

    • Orası
        
    • Oraya
        
    • O yer
        
    • orada
        
    • Bu yer
        
    • Orayı
        
    • o yere
        
    • o yeri
        
    • o yerin
        
    • Burası
        
    • yerde
        
    • Bu yeri
        
    • oradan
        
    • Bu yerin
        
    Orası tam da beni yenmek üzereyken senin görünüşündeki iblis ortaya çıktı. Open Subtitles نسختك الشريرة ظهرت تماماً في الوقت الذي كاد ذلك المكان بالقضاء عليّ
    Arkadaşımın götürüldüğü yer Orası. Bir an önce gitmeliyim Oraya. Open Subtitles ذلك المكان الذي اخذت إليه صديقتي يجب ان اذهب لهناك
    Evet beyin dalgalarını incelemek için. Bu yüzden Oraya baktım. Open Subtitles نعم لدراسة إدراكه الحسي لهذا السبب بحثت داخل ذلك المكان
    O zamandan beri, orada burada, O yer senin, Bu yer benim. Open Subtitles ومنذ ذلك الحين... .. هنا وهناك ، وهذا المكان ، ذلك المكان.
    orada hala, Felsefe Taşı ile ilgili devam eden araştırmalar olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أن أبحاثا كانت تجرى على حجر الفلاسفه في ذلك المكان
    Bana ne olduğunu bilmiyorum. Sanırım Bu yer bana kafayı yedirtiyor. Open Subtitles لا أدري ما الذي دهاني أعتقد بأن ذلك المكان يصيبني بالهلع
    "Orayı ele geçirmek istedim ve bunu başardık da." Open Subtitles لقد اردت أن نسيطر على ذلك المكان و أنتم تعلمون أننا فعلنا
    CO: Dün beni Washington Sokağı'ndaki o yere gönderdin, şimdi zehirli sarmaşık döküntüsüyle kaplandım. Yani, günlerimiz böyle şeylerle dolu geçti. TED كايتريا أونيل: لقد ارسلتني إلى ذلك المكان في شارع واشنطن أمس، والآن فأنا مغطاة باللبلاب السام. هذا هو ما ملأ أيامنا.
    Ve o yeri kutsal tutmaya çalışmak bence çok önemlidir. Open Subtitles وأعتقد أنه أمر بالغ الأهمية أن تبقي ذلك المكان مقدّساً
    Orası benim için çok boğucuydu ama nedense sizin için değerli oldu. Open Subtitles ذلك المكان كان يخنقني جدا لكنه أصبح بطريقةٍ ما مهمًّا لكم جميعا
    Sağlam bir yer ama neden Orası hala anlamış değilim. Open Subtitles المكان خالي لكن مازال ليس لديّ الإجابة لِلما ذلك المكان
    Bu iyi oldu işte. Orası biraz havasızdı sanki. Open Subtitles هذا جيد, لم أتمكن من التنفس في ذلك المكان
    - Evet de başka ne için gitsin ki Oraya? Open Subtitles وللعلم، لابدّ أنّها عاهرة قذرة، لأنّ ذلك المكان كان مزبلة.
    Dinle, Oraya uyuşturucu operasyonu için gittik ve yaptık da. Open Subtitles إسمع، لقد إقتحمنا ذلك المكان لضبط .المخدرات، وهذا ما فعلناه
    Hayır, demek istediğim O yer pek kolay değildir ve istediğiniz şekilde de yaparsak daha fazla hazırlık yapmamız gerekiyor. Open Subtitles .. كلا، أعني أن ذلك المكان ليس سهلاً .. و إذا قمنا بالأمر كما ترغبين فلابد أن نستعِد أكثر
    Zaman çizelgesine göre çocuklar evsize burada taksi sürücüsüne burada, bisikletliye burada, sonra gölün orada koşan insanlara saldırdılar. Open Subtitles في هذا المكان ضد الرجل المشرد و في هذا المكان مع سائق الأجرة في ذلك المكان مع قائد الدراجة
    Hayır. Bu yer inanılmaz. Sürüyle lazer ve radar var. Open Subtitles لا,ذلك المكان خطير أنه ملئ بالليزر والرادار
    O iki ihtiyara Orayı alacağımızı yazacağım. Open Subtitles سأكتب لأصحاب ذلك المكان وسنخبرهم بأننا سنأخذه
    Peder, siz söyleyin. o yere geri dönmek delilik. Open Subtitles أبتاه،قل له،أنه من الجنون العودة إلى ذلك المكان
    o yeri dokuz yıl önce ilk kez gördüğü zaman, kalbinin yerinden fırlayacakmış gibi hissettiğini hatırladığını söyledi. TED قالت لي كيف انها تتذكر تسارع دقات قلبها حينما رأت ذلك المكان للمرة الأولى منذ تسع سنوات
    Peki, ben bile bilmezken... o yerin neresi olduğunu sen nereden bileceksin? Open Subtitles وكيف يمكن أن تعرف ما هو ذلك المكان وأنا لا أعرفه حتى؟
    Burası senin ve en az 3 milyon ederi olmalı. Open Subtitles إنك تملك ذلك المكان إنه يساوي على الأقل ثلاثة ملايين
    Böyle bir yerde çalışmak da çok canımızı sıkmıyor tabii ki. TED ،وأن القيام بهذا في مثل ذلك المكان لن يتسبب في أضرار
    İşte geldik. Pekala, Bu yeri şapkadan seçmiş olduğun için, kardeşim öldü. Open Subtitles حسنا طالما أنت ألتقطت ذلك المكان خارج القبعه فأن أخى قد مات
    orada ışık görememizin sebebi, oradan bize doğru gelecek ışığın olay ufku tarafından yutulması. TED إن سبب عدم رؤيتنا للضوء القادم من هناك، هو أن الضوء الذي يمكن أن يأتي إلينا من ذلك المكان قد ابتلعه أفق الحدث
    Bahse varım yarınız Bu yerin adını duymamıştır. TED أراهن أنّ نصفكم لم يسمع من قبل قط عن ذلك المكان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus