| Bu doğru olabilir, ama bunu yargılayacak kişiler bizler değiliz. | Open Subtitles | قد يكون ذلك صحيحا , لكننا لسنا قاضيا وهيئة محلفين |
| Bence Bu doğru. Bu önemli çünkü evrimleşmiş cinselliğimiz modern dünyanın birçok boyutuyla çatışma halinde. | TED | أعتقد أن ذلك صحيحا. هذا يهم لأن حياتنا الجنسية في صراع مباشر مع جوانب كثيرة من العالم الحديث. |
| Ben aramadan az önce ondan kurtuldun. Bu doğru mu? | Open Subtitles | على الأقل قبل أن أتصل بك , أليس ذلك صحيحا ً |
| Ve eğer Bu doğruysa... ..uygarlığımız baştan aşağıya günah üzerine kurulmuş demektir. | Open Subtitles | إذا كان ذلك صحيحا فإنّ حضارتنا بأكملها مبنية على الخطيئة من بدايتها حتى نهايتها |
| Eğer Bu doğruysa, ve görev başarısız ise, seçeneğimiz kalmadı. | Open Subtitles | إذا كان ذلك صحيحا والمهمة فشلت فقدنا خياراتنا |
| Sana baktığımda bazen Bunun doğru olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | بالنظر إليك احيانا اعتقد لربما يكون ذلك صحيحا |
| Öyle değil mi, Maymun Surat? | Open Subtitles | اليس ذلك صحيحا ، يا وجه القرد ؟ |
| Pekala, Bu doğru bile olsa İçişleri Bakanı olamam. | Open Subtitles | حسناً, حتى لو لم يكن ذلك صحيحا انا لا استطيع ان اكون وزير الداخليه |
| Konuşacak kimsem yok. Bu doğru değil. | Open Subtitles | لن يكون عندي أحد للكلام معه ليس ذلك صحيحا |
| Eğerki Bu doğru ise, bu kanıt benim kayıp olduğunu duyduğum dosyamın içinde olacaktır. | Open Subtitles | وحتى لو كان ذلك صحيحا فالاثبات سيكون في ملفي الشخصي في مركز الشرطة ، وحسب ما سمعت فإن ذلك الملف تم فقدانه |
| Bu doğru olsaydı şu an benimle burada olmazdın. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحا لم تكوني هنا معيّ من البداية |
| Çünkü Bu doğru olsaydı saat 1'e kadar üsse varmış olurdun. | Open Subtitles | لأنه إذا كان ذلك صحيحا ، لكنت في القاعدة قبل الساعة 01: |
| Bu doğru mu, yoksa ölümüyle yüzleşmek kolay olsun diye kendim mi uydurdum? | Open Subtitles | هل كان ذلك صحيحا حقا أم أنني تخيلت الأمر لأجعل قتلي لها سهلا علي ؟ |
| Şayet Bu doğru olsaydı, şu an çalışıyor olurdun ve müsait olmazdın. | Open Subtitles | حسنا ان كان ذلك صحيحا كان من المفروض ان تكوني تعملين الآن و غير متوافرة لكي تساعدي |
| Hayır, Bu doğru olamaz. Hiç okula gitmedim ben. | Open Subtitles | لا ، لا يمكن أن يكون ذلك صحيحا لم أكن في أي مدرسة. |
| Bu doğru olsaydı, konuşmaya hiç hakkın olmazdı. | Open Subtitles | ان كان ذلك صحيحا سيكون لديك كل الأسباب لتصمت |
| Tanrım, Bu doğruysa gerçekten üzüleceksin. | Open Subtitles | بوي، هل أنت ستعمل يكون عذرا إذا كان ذلك صحيحا. |
| Bu doğruysa parayı suç ortağı alıp kaçtı. | Open Subtitles | إذا كـان ذلك صحيحا فإن هناك عملية مريبة حصلت وسرقت فيها النقود |
| Bu doğruysa, en azından Jamie ile neden bu kadar çok zaman geçirmek istediğini anlamış olduk. | Open Subtitles | حسنا لو كان ذلك صحيحا علي الأقل نحن نعلم الأن لماذا يريد ان يقضي وقت طويل مع جيمي؟ |
| Bunun doğru olup olmadığını anlamak için zaman içinde gözlerin olmadığı bir dünyaya yolculuk yapmamız gerek. | Open Subtitles | لمعرفة إن كان ذلك صحيحا علينا السفر عبر الزمن إلى عالم قبل أن تكون فيه أعين لترى. |
| Öyle değil mi? | Open Subtitles | نعم اليس ذلك صحيحا ؟ |
| Burada olmasının sebebi sen değilsin. Doğru değil mi Will? | Open Subtitles | أنت لست السبب في أنها هنا أليس ذلك صحيحا .. |