| Büyükannem sebze çorbası istedi, O da biraz almaya gitti. | Open Subtitles | جدتي تريد بعضاً من حساء الخضروات لذا , ذهب لجلب البعض منه |
| Prensesi almaya gitti. Ayıların fareleri yediğini söyledi. | Open Subtitles | ذهب لجلب الأميرات قال أن الدببة تأكل الفئران |
| Anwar'la beraber geldim. Kokteyl almaya gitti o. | Open Subtitles | جئت مع انور لقد ذهب لجلب بعض الخمر |
| Baban laboratuardan balistik raporlarını almaya gitti. | Open Subtitles | والدك ذهب لجلب تقرير مقذوفات من المعمل |
| Kieran'la beraber bir şeyler almaya gitti. | Open Subtitles | ذهب لجلب بعض الأغراض مع (كرين) |
| - Eski karısını almaya gitti. | Open Subtitles | -لقد ذهب لجلب طليقته |
| - Oğlunu almaya gitti. | Open Subtitles | -بل ذهب لجلب ابنه |