"ذهب لرؤية" - Traduction Arabe en Turc

• görmeye gitti
• görmeye gitmiş

Metresini görmeye gitti ve ona kendisini kesin olarak terk ettiğini söyledi.
ذهب لرؤية عشيقته و أعلن ببلادة أنه سيتخلى عنها.

25 Nisan 1944'te, Brand, SS Yarbay Adolf Eichmann'ı görmeye gitti.
في 25 أبريل 1944 ذهب لرؤية "العقيد إس إس "أدولف آيشمان

Colson Foyet'i görmeye gitti. Garcia, Roy Colson'ın cep telefonunu bulmalısın.
كولسون ذهب لرؤية فوييت غارسيا اريدك ان تحددي موقع هاتف روي كولسون

Yanımdan ayrıldıktan sonra çocuğunu taciz ettiğine inandığı adamı görmeye gitmiş.
بعد أن ترك لي، ذهب لرؤية الرجل الذي كان يعتقد تم الاعتداء على ولده.

Galiba tamirciyi görmeye gitmiş.
أعتقد أنه قد ذهب لرؤية الميكانيكي

Albie bankaya Hopkins'i görmeye gitti.
ألبي ذهب لرؤية هوبكنز في البنك

Ben, Justin, Kevin. Justin hastasını görmeye gitti.
أنا، و "جاستن" و "كيفن" "جاستن" ذهب لرؤية مريض

Ölmesinden bir kaç gün önce, birisini görmeye gitti.
قبل أن يموت بأيام ذهب لرؤية شخص ما

O da Sloane'u görmeye gitti.
ذلك عندما ذهب لرؤية سلون.

Kralı görmeye gitti.
ذهب لرؤية الملك

Yaklaşık bir yıl önce o jude'yi görmeye gitti
قبل حوالى سنه تقريباً. قد ذهب لرؤية (جود).

Şef, polis komiserini görmeye gitti.
الرئيس ذهب لرؤية مفوض الشرطه

86 yaşındaki kaçık babasını görmeye gitti.
ذهب لرؤية والده 86 عاماً

Sato'yu görmeye gitti, değil mi?
ذهب لرؤية ساتو، أليس كذلك؟

20 dakika önce Charles Forstman'ı görmeye gitti.
لقد ذهب لرؤية (تشارلز فورستمن) منذ 20 دقيقة

Sanırım KANG Jaeo-doo hapisten çıktıktan sonra Yo-han'ı görmeye gitmiş.
أظن (كانغ جاي دو) ذهب لرؤية (يو هان) بعد إطلاق سراحه من السجن.

Hixton bunu öğrendiğinde "Kızımdan uzak dur" demek için Oz'u görmeye gitmiş.
وعندما إكتشف (هيكستون) عن ذلك ذهب لرؤية (أوز)

Niuniu, bebeği görmeye gitmiş olabilir.
(نيونيو) ربّما ذهب لرؤية الطّفل

Bana söylemeden Joe'nun avukatlarını görmeye gitmiş.
ذهب لرؤية فريق (جو) القانوني بدون علمي

Eski kocan dün Gina Larson'ı görmeye gitmiş.
زوجك السابق ذهب لرؤية (جينا لارسون) أمس