| Eve gelirsin, o küçük kuyruklarını sallarlar. Seni gördüklerine mutlu olurlar. | Open Subtitles | تجدهم يهزّون ذيولهم لسعادتهم برؤيتك عند عودتك |
| Tembellik eder, uyur, kuyruklarını kovalayıp, ayakkabıları çiğnerler. | Open Subtitles | يتقلبون , ينامون , يلاحقون ذيولهم يلاحقون الأحذية , ولا يحتاجون لمعلم |
| kuyruklarını seyrekçe çarparak ve suyun enerjisini kullanarak kendilerini ileriye doğru atmayı başarırlar. | Open Subtitles | بضرب ذيولهم بالكاد، فيتمكّنون من دفع أنفسهم للأمام باستخدام قوّة المياة |
| Yağlanmış ve kokan kuyruklarını dişiyi ikna etmek için ona doğru yavaşça sallıyorlar. | Open Subtitles | أشبعوا ذيولهم بالرائحة ثم يلوحونهم باتجاهها في محاولة لإقناعها للتزاوج. |
| kuyruklarını örerek, toynaklarını temizleyerek ve menilerini almak için yapay yolla onları uyararak büyüdük. | Open Subtitles | نقوم بتضفير ذيولهم ، تنظيف حوافرهم و تحفيزهم بشكل صناعياً لـ نجمع نسلهم |
| kuyruklarını yüzeyin üzerine kaldırmaları aşağıya doğru ilerleyip muazzam kril ve ringa sürülerine ulaşmaları için gereken hareketi sağlıyor. | Open Subtitles | رفع ذيولهم فوق السطح يمنحهم ببساطة عزم نزولٍ كافٍ لبلوغ أسراب القريدس وأسماك الرنكة بالأسفل |
| Mükemmel bir hizada yüzüp kuyruklarını aynı anda sallayarak buzu kıran bir dalga oluşturuyorlar. | Open Subtitles | ،سابحين في تشكيل مثالي يلطمون ذيولهم في انسجام ويخلقون موجة تصدع الجليد |
| kuyruklarını yüzeyin üzerine kaldırmaları aşağıya doğru ilerleyip muazzam kril ve ringa sürülerine ulaşmaları için gereken hareketi sağlıyor. | Open Subtitles | رفع ذيولهم فوق السطح يمنحهم ببساطة عزم نزولٍ كافٍ لبلوغ أسراب القريدس وأسماك الرنكة بالأسفل |
| Mükemmel bir hizada yüzüp kuyruklarını aynı anda sallayarak buzu kıran bir dalga oluşturuyorlar. | Open Subtitles | ،سابحين في تشكيل مثالي يلطمون ذيولهم في انسجام ويخلقون موجة تصدع الجليد |
| Böylece mutasyon geçirip kuyruk boylarını azaltarak karadaki yaşamda daha başarılı olmaya başladılar. Böylece, sonraki nesle kısa kuyruklarını aktaracak kadar uzun yaşayabildiler. | TED | فأصبح الأفراد الذين تغيرت ذيولهم لتصبح أقصر أكثر تأقلمًا مع العيش على اليابسة، قادرون على النجاة لوقتٍ كافٍ ليمرروا ذيولهم القصيرة إلى الجيل التالي. |
| kuyruklarını ısırıyorlar. | Open Subtitles | يعضون على ذيولهم |
| #Kim bıçağıyla kuyruklarını keser? # | Open Subtitles | و الذي قطع ذيولهم بسكين نحت |
| #Kim bıçağıyla kuyruklarını keser? # | Open Subtitles | و الذي قطع ذيولهم بسكين نحت |
| #Kim bıçağıyla kuyruklarını keser? # | Open Subtitles | و الذي قطع ذيولهم بسكين نحت |
| - kuyruklarını gördünüz mü? | Open Subtitles | -يمكنكم رؤية ذيولهم . |